Diyet yapmaya başlarken birden fazla vakit kaç kibrit kutusu peynir yediğimize, akşam yemeğinde haşlanmış brokoli mi pilav mı yiyeceğimize , 3 ana 2 orta öğün mü yapmalı, 3 ana 1 orta öğün mü sorusuna, aşikâr bir kalorinin altında beslenmeye takılıyoruz. Sonuç olarak diyet bıraktığımızda verilen kiloları geri alıyor başa dönüyoruz. Aslında sıkıntı tüm bu karmaşadan çok uzak. Her şeyden evvel oturtmamız gereken birinci şey ‘’Farkındalıkla Yemek’’ olacaktır. Salata da yeseniz baklava da, brokoli de yeseniz patates kızartması da her şartta ve her durumda farkındalıkla yemek. Yediğiniz ölçüye takılmadan tüm dikkati yeme sürecine vererek yediğinizin farkına varararak yemek. Pekala bunu nasıl mı yapacağız? Haydi gelin 7 adımda farkındalıkla yeme sürecine göz atalım;
-
Sadece hakikaten acıktığında yemek yiyin
Yemek yemek için birçok vakit hislerimiz bize istikamet verir. Üzüldüğümüzde, gerilimli olduğumuza bişeyler yiyip unutmak isteriz, memnun olduğumuzda kendimizi ödüllendirmek için yeniden bir şeyler yeriz. Yani duygusal açlıkla yemek yemeye karar veririz. Halbuki yapmamız gereken fizyolojik açlık sinyallerine kulak vermektir. Yani şu ya da bu sebepten değil hakikaten acıktığımız için yemek yemeyi öğrenmeliyiz. Unutmayın şayet açlığınızı erteleyebiliyorsanız fizyolojik bir açlık var demektir. Çabucak bir şeyler yemek istiyor ve asla erteleyemiyor adeta atak geçiriyorsanız üzgünüm lakin duygusal açlık yaşıyorsunuz demektir.
-
Her vakit oturararak yiyin
Ayakta bir şeyler yemek yediğimiz şeyin ölçüsünü denetim etmeyi zorlaştırır. Önemsemeden fazlaca kalori alımına sebep olabilir. Bu yüzden birkaç fındık ve yarım elma bile yiyecek olsanız kesinlikle oturarak yiyin.
-
Tek başınıza bile olsanız servis açın.
Yeme sürecinde farkındalık yaratmak için 2. unsurun devamı olarak nasıl ki ne yersek yiyelim oturmamız gerekiyorsa, bir tabak edinmekte kaide. Elinize aldığınız elmayı birkaç ısırıkta bitirmek, birkaç fındığı hop hop ağzınıza atıp yutmak ya da kahvaltıda her şeyi ortadan yemek hem süreci hızlandırır hem yiyeceğin sizi tatmin etme ihtimali azalır. Tek bile olsanız, ölçüler çok minik bile olsa kesinlikle bir tabak edinmelisiniz böylelikle neyden ne kadar yediğinizi görmüş olacaksınız.
-
Sadece yemeğe odaklan.
Lütfen sinema izlerken bir şeyler atıştırmayın, TV izlerken yemek yemeyin ya da sofrada lütfen telefonunuzla ilgilenmeyin. Bu dikkatin yemekten uzaklaşması ve doygunluk sinyallerini hissedememeniz demek. Tüm dikkatiniz sofrada olmalı. Tabi ki yemeği unutup dalmadan sofradakilerle sohbet edebilir yemek sürecini uzatabilirsiniz.
-
Yemek yeme süreni uzat.
Bir şey yedikten sonra beyne tokluk sinyalinin ulaşması ve sana ‘’artık doydun bu kadar kâfi ‘’ diyebilmesi için 20 dk geçmesi gerekiyor. Bunu yapabilmek ,bu 20 dkyı verimli geçirebilmek için çatal ve kaşığınızı sık sık elinizden bırakmayı deneyebilirsiniz. Böylelikle tokluk sinyali size dur diyene kadar çok besin alımını engellemiş olursunuz. Sonuç olarak 21. dkda tıka basa yediğinizi farketmezsiniz.
-
Her lokmayı inceleyin.
Her lokmanın tadını anlamaya çalışın. Ekşi mi yoksa tatlı mı, tuzlu mu yoksa acı mı inceleyin. Her lokmanın dokusunu, rengini, lezzetini tahlil edin. Böylelikle 2 paket çikolata sonunda hissettiğiniz doygunluğu, damağınızda eriterek, uzunca bir müddette yediğiniz 1 kare çikolatada da hissedebilirsiniz.
-
Doyduğunuzda yemekten ayrılabilin.
Nasıl ki 1. Hususta sahiden acıkmadan sofraya oturmamalı dediysek devamı olarak burada da diyoruz ki doyduğunuzda yemekten kopabilin. Hakikaten doyduysanız artık bir şeyler yemenize gerek kalmamış demektir. Keyfi lokmalar, ufak tefek ısırıklar birikerek tehlikeli olabilir. Başlangıçta sofrada kalarak bunu başarmak zorlayıcı olabilir en hoşu yemeğiniz bittiğinde sofradan ayrılmak.
Bahsettiğim bu 7 maddeyi hayatınıza oturtmak demek baklavadan tadımlık alıp durabilmek, birkaç kaşık yemekle harikulade doygunluk hissetmek demek. Mutlaka kaç kalori aldığınızdan daha değerli ve verilen kiloların kalıcı olmasını sağlayacak olan 7 maddeyi kullanarak Farkındalıkla Yeme sürecini başlatmanızı umuyorum. Muvaffakiyetler ..
