Bipolar Bozukluk

İki uçlu bozukluk (bipolar bozukluk, eski adıyla manik-depresif hastalık) mani (taşkınlık) ve depresyon (çökkünlük) dönemleriyle karakterize bir ruhsal bozukluktur. Bu iki hastalık dönemi yatışma ve alevlenmelerle seyreder ve hastalık dönemleri dışında hasta hemen tamamen normale döner. Ancak bazı hastalarda günlük yaşamı kısmen etkileyen kalıntı belirtiler görülebilir.

Mani (taşkınlık dönemi) hastanın aşırı coşkulu olduğu dönemdir. Bu dönemde hastada uyku gereksiniminde azalma, ayağı yere basmayan projeler, kendini olduğundan yüksekte hissetme, çok konuşma, düşüncelerin hastanın zihninde adeta yarışması, kendini aşırı enerjik hissetme, çok fazla para harcama, aşırı hızlı araba kullanma gibi belirtiler görülebilir.

Depresyon (çökkünlük döneminde) ise moralsizlik, karamsarlık, umutsuzluk, kendine güvende azalma, değersizlik hissetme, suçluluk hissi, eskiden keyif aldığı faaliyetlerden zevk alamama, iştahsızlık veya uykusuzluk gibi değişiklikler, ölüm ve intihar düşünceleri gibi belirtiler görülebilir.

İki uçlu bozukluğun seyrindeki en önemli özelliklerden birisi ise mevsimsel özellik göstermesidir. Hastalar ilkbahar – yaz aylarında taşkınlık, sonbahar – kış aylarında ise çökkünlük içine girebilirler. 

Tedavi edilmeyen mani dönemleri birkaç ay sürebilir. Depresyon ise tedavi edilmediği takdirde 6 aya kadar devam edebilir. Hastalığın ilk yıllarında hastalık dönemleri arasında süre uzun iken, ilerleyen yıllarda bu süre giderek kısalma eğilimi gösterir.

İki uçlu bozukluğun tedavisinde lityum, valproat, karbamazepin gibi antiepileptikler, antipsikotikler gibi ilaç tedavileri önemlidir. Tedavi programında ilaç tedavisi yanı sıra yaşamın düzene sokulması, kötü beslenme ve alkol – madde kullanım alışkanlıklarından uzak durma, pozitif düşünme ve davranma becerilerini geliştirme, stresle başa çıkma stratejilerini öğrenme, hastalığın seyri konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olma bulunmaktadır. 

İki uçlu bozukluğun tedavisinde hastalık dönemlerinin tedavi edilmesi yanısıra atakları önlemek adına koruyucu tedavi de planlanmalıdır.

Hastaların günlük yaşamda dikkat etmeleri gereken bazı önlemler olarak uyku düzenleirne dikkat etmeleri, alkol madde vb maddelerden uzak durmaları, düzenli beslenmeleri, düzenli egzersiz yapmaları sayılabilir. 

Ayrıca hastalığın uyarıcı belirtilerini fark etmek erken müdahale şansını arttırır ve erken müdahale tedaviye yanıtı arttırır. Bu nedenle hastalara ve yakınlarına uyarıcı belirtilerin anlatılması önemlidir. Özellikle mevsim geçişlerinde bu belirtilere dikkat edilmesi önem taşır. 

Az uyuma ancak kendisini yorgun hissetmeme, eskiye göre fazlalaşan konuşkanlık, kolayca heyecanlanmak, para harcama davranışında artma olması, kiloda ve iştahta değişiklikler uyarıcı belirtiler arasında sayılabilir. Uyarıcı belirtiler tespit edildiğinde  hızla yakınlarına ve doktoruna ulaşmalıdır. Hastalığın tırmanmasını beklemek hastalığın kontrolünü çok zor hale getirebilir. 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu