Yenidoğan Sarılığı

  • Yenidoğanların en az üçte ikisinin yaşamın ilk haftasında klinik olarak sarardığı bilinmektedir.

  • Yenidoğan sarılığı çoğunlukla normal fizyolojik bir durum olarak kabul edilir, genellikle selim ve geçicidir. Ancak, yenidoğanların küçük bir bölümünde geri dönüşümsüz ciddi beyin hasarı için tehdit oluşturabilen düzeylere erişebilir. Zamanında tanı konup tedavi edilmeyen yüksek bilirubin düzeylerinin yol açacağı bilirubin ensefalopatisi ve sonrasında kernikterus adı verilen ciddi nörolojik sekellere neden olur.

  • Kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasıyla bilirubin denilen bir madde meydana gelir. Yenidoğan kırmızı kan hücrelerinin kırılgan olması nedeni ile kırmızı kan hücreleri daha kolay parçalanır ve daha fazla bilirubin oluşur. Normalde oluşan bilirubin karaciğerde dönüştürülerek barsaklardan atılır. Yenidoğan bebeklerin karaciğerleri tam olgunlaşmadığından bu dönüşüm ve atılım yetersiz olur. Kanda armış bilirubin cilt renginin sararmasına neden olur.

  • Normal erişkinlerde kan beyin bariyeri geliştiğinden bilirubin beyine geçmez. Ancak zamanında doğan bebeklerde ilk 10 gün, erken doğan bebeklerde daha uzun bir süre kan beyin bariyeri tam oluşmadığından belirli bir değerinin üzerindeki bilürbin düzeyleri beyine yerleşip bilirubin ensefalopatisi ve sonrasında kernikterus adı verilen  ciddi nörolojik sekellere neden olabilir.  

  • Kanda artmış bilirubin ilk başta göz bebeklerinde; bilirubin seviyelerindeki artışlarla beraber sonra yüz  ve boyun ve daha sonrasında kollarda ve bacak  cildinde kendini gösterir. 

  • Yaşamın ilk haftasında özellikle ilk günlerinde gövdede kol ve  bacaklarda  özellikle topuk altı cildinde basmakla sarılık var ve bebekte çok uykuya meyilli ise hekime başvurmak gerekir. 

  • Eksik beslenme bilirubinin yükselmesinde kolaylaştırıcı bir faktördür. Diğer bir deyişle yetersiz beslenen bebeklerde daha fazla görülür. Ancak sarılık tek beslenme ile ilişkili değildir. Bilirubin belirli bir düzeyin üzerine çıktığında fototerapi vererek düşürmek gerekir. 

  • Fotototerapinin barsak hareketlerin artıması, kaka renginde değişiklik, vücutta kızarıklık gibi geçici birkaç önemli olmayan yan etkileri dışında anlamlı ve önemli bir yan etkisi yoktur.  

Yenidoğan sarılığında dikkate edilmesi gereken 3 önemli nokta :

  1. Sarılık nedeni olan bilirubinin vücutta atılım yolu barsaklar ve böbreklerdir. Bebeğin yeterli sıvı ve gıda alımı böbreklerin ve barsakların en iyi şekilde çalışmasını sağlayacaktır. Seçilecek mucize gıda anne sütüdür. Anne sütü ile beslenme bebeğinizin sıvı ve gıda ihtiyacını dengeli bir şekilde karşılayacaktır

  2. Yenidoğanın beslenmesi çok önemli olmakla beraber yenidoğan sarılığı tek beslenmeyle alakalı değildir.  Başta RH yada AB0 uyumsuzluğu gibi risk faktörleri olmak üzere tüm bebekler  2. -5. kritik günleri başta olmak üzere ilk 10 gün  hızlı  sararma açısından yakından izlenmelidir. Yani aşırı sarılığı tanıyabilme önemlidir. Kol ve  bacaklarda  özellikle topuk altı cildinde basmakla sarılık var ve bebekte çok uykuya meyilli ise bilirubin değerlerine bakmak çok önem arz etmektedir. 

  3. Eğer belirli kritik seviyelerin üzerinde ise bilirubin değerini daha da artırmamak ve düşürmek için  fototerapiden kaçınmamak gerekir.  Sarılıkların büyük çoğunluğu fototerapi ile düşmektedir. Ancak nadiren kan değişimi,  RH yada AB0 uygunsuzluklarında İntravenöz İmmünglobulin(İVIG) gerekebilmektedir.  


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu