Anksiyete (Kaygı bozukluğu ) Nedir?

Anksiyete, günümüzde giderek artan psikolojik hastalıklar arasında yer almaktadır. Ülkemizde son yıllarda sosyo ekonomik seviyenin değişmesi, boşanmaların artması, işten çıkarılmalar, vb yaşanılan olayların çoğalmasına bağlı olarak anksiyetenin görülme sıklığı artmış ve popüler psikolojik hastalıklar arasında yer almaya başlamıştır. Bu makalede, anksiyetenin ne olduğunu, belirtilerini ve kişisel deneyimlerimi ele alarak konuyu anlatmaya çalışacağım.

Anksiyete, aslında hepimizin hayatında zaman zaman yaşadığı bir duygudur. Stresli bir sınav öncesi, yeni bir işe başlama gibi durumlarda anksiyete hissetmek oldukça normaldir. Ancak, anksiyete çoğu zaman kişinin günlük yaşantısını etkileyen ve kontrol edilemeyen bir kaygı durumu haline gelebilir. Anksiyete bozukluğu, yoğun ve sürekli kaygı hissi ile karakterizedir ve hayat kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Anksiyete, bir tehdit veya belirsizlik hissiyle ortaya çıkan normal bir insan duygusudur. Bazen “endişe” veya “kaygı” olarak da adlandırılır. Anksiyete, hayatta karşılaşılan zorluklarla başa çıkmak için vücudun bir tepkisi olarak doğal bir savunma mekanizmasıdır. Bu tepki, vücutta fiziksel ve zihinsel değişikliklere neden olabilir ve kişinin tetikleyici olayla başa çıkmasına yardımcı olabilir. Ancak, aşırı veya sürekli anksiyete durumunda, günlük işlevselliği etkileyebilir ve anksiyete bozukluğu olarak sınıflandırılabilir.

Anksiyetenin farklı belirtileri bulunabilir ve her bireyde farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak, sık görülen belirtiler şunlardır:

Sürekli Endişe: Anksiyete yaşayan bir kişi sürekli olarak gelecekle ilgili endişeler duyabilir. Olumsuz senaryoları düşünerek kendini sürekli gergin hissedebilir.

Fiziksel Belirtiler: Anksiyete, sadece zihinsel değil aynı zamanda fiziksel belirtilerle de kendini gösterebilir. Kalp çarpıntısı, terleme, titreme gibi belirtiler sıkça görülür.

Uyku Sorunları: Anksiyete, uyku düzenini de etkileyebilir. Uykusuzluk veya uyku kalitesinde düşüş yaşanabilir.

Sosyal İzolasyon: Anksiyete yaşayan bir kişi, sosyal etkileşimden kaçınabilir ve kendini izole edebilir.

Günümüzde gelişen teknoloji ve bilgiye ulaşma kolaylığıyla bu kadar yoğun olarak görülen anksiyetenin etkili başa çıkma yolları mevcuttur:

Nefes Egzersizleri: Derin ve yavaş nefes almak, vücuttaki stres hormonlarını azaltmaya yardımcı olabilir.

Zihin ve Beden Farkındalığı: Yoga, meditasyon gibi tekniklerle zihin ve beden farkındalığı geliştirerek anksiyete düzeyini kontrol altında tutabilirsiniz.

Destek Almak: Anksiyete ile mücadelede yalnız olmadığınızı unutmayın. Arkadaşlarınız, aileniz veya uzmanlar size destek olabilir.

Olumsuz Düşünce Kalıplarını Değiştirmek: Olumsuz düşünceleri fark edip, bunları daha pozitif ve gerçekçi düşüncelerle değiştirmeye çalışmak önemlidir.

Anksiyete, hayatımızın bir parçası olabilir, ancak onunla başa çıkmanın yolları vardır. Unutmayın ki herkesin anksiyete ile ilgili deneyimleri farklıdır ve yardım almak önemlidir. Anksiyete, insanların yaşamında normal ve zaman zaman oluşabilen bir duygudur. Ancak, sürekli ve kontrol edilemez hale gelirse, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilecek anksiyete bozukluğu olarak adlandırılabilir. Anksiyete belirtileri farklı türlerde ortaya çıkabilir ve her bireyde farklılık gösterebilir. Anksiyeteyi yönetmek için derin nefes alma, meditasyon, fiziksel aktivite, sosyal destek ve profesyonel yardım gibi çeşitli yöntemler kullanılabilir. Unutmayın ki, anksiyete bozuklukları tedavi edilebilir ve destek almak önemlidir.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu