Basketbolcularda Beslenme Ve Yaralanma | Diyetisyen Tavsiyesi

Takım Sporları

En az iki oyuncunun karşılıklı gruplar halinde, rekabet içinde oynadığı spor türüdür. Üç enerji sisteminden (fosfojen, anaerobik glikoliz, aerobik sistem) enerji sağlansa da dominant olan sistem anaerobik sistemdir. Yüksek şiddetli aktivite söz konusu ise anaerobik sistem, düşük şiddetli olanlarda ise aerobik sistem devreye girer. Takım oyuncularının antrenman yoğunluklari, bulundukları mevkileri birbirinden farklı olacağından enerji ihtiyaçları ve karbonhidrat gereksinimleri birbirinden farklıdır. Orta düzeyde süre ve düşük şiddetin hakim olduğu egzersizlerde ; 6-7 g/kg/gün, orta şiddet ile yüksek şiddet arasında olanlarda; 7-10 g/kg/gün, yoğun egzersiz temposunun hakim olduğu dönemlerde (4-6 gün/hafta) ise; 10-12 g/kg/gün karbonhidrata gereksinim duyulur. Oyun sırasında yıpranma seviyesine (çarpma, sıyrılma gibi) göre değişebilen protein gereksinimi de 1.2-1.7 g/kg şeklindedir. Yağlar içinse total enerjinin %20-30’undan gelmesi uygundur. Bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta da su tüketimidir. Performansı direk etkilediği için sporcuların dehidrasyondan korunması çok önemlidir. Yetersiz sıvı alımı yalnızca vücudun ısı sistemini değil ayrıca oksijenin kaslara taşınmasını da zorlaştırır. Oksidatif stresi azaltacağı için antioksidan vitaminlerden (A,E,C) ve ter ile en fazla kaybedilen minerallerden biri olan potasyumdan zengin bir diyet yazılmalıdır. Multivitamin takviyeleri, spor jel, bar ve içecekler de gereksinim durumunda sporcular tarafından ergojenik takviyeler olarak kullanılabilmektedir.

Basketbolcularda Beslenme

Beslenme programı oyuncuya özel, antreman yoğunluğuna ve dönemine göre uygun olarak tasarlanmalı bunlara ek olarak, yarışma öncesi hazırlık sürecindeki sporcunun kapasitesini arttırmak ve yarışma sırasında daha iyi performans göstermesini sağlanmak amaçlanmalıdır.

Etkili antreman ve biyolojik yatkınlıklara ek olarak doğru beslenme, kilit faktörlerden biridir. Mevcut spor beslenme modellerinden biri İsviçre Piramidi’dir. Yeterli hidrasyonun sağlanması, günlük sebze ve meyve, tam tahıllar, süt ürünleri ve sebze tüketimini kapsayan bir modeldir. Aynı zamanda balık dahil diğer bütün protein kaynaklarının tüketimini önererek hayvansal yağları, tuzlu ve tatlı atıştırmalıkları sınırlandırır. Bununla ilgili Polonyalı basketbolcularla yapılan bir çalışmanın sonucunda; oyuncuların ortalama düzeyde akılcı yeme davranışları sergiledikleri ve Polonyalı basketbolcular için olan beslenme modelinin oyuncunun psikolojik özelliklerine göre kişiselleştirilmesi gerektiği ortaya çıktı.

   Basketbolcuların müsabaka ve antreman dönemlerinde beslenme gereksinimlerinin farklı olduğu literatürde yer almakla birlikte, basketbolun popüler bir spor olmasına ve beslenmenin başarısında önemli bir yere sahip olmasına rağmen basketbolcular üzerine yapılan çalışmalar bu konuda yetersiz kalmaktadır. Bunun üzerine günlük profesyonel beslenme danışmanlığı alan seçkin basketbolculardan oluşan bir takımda antrenman ve müsabaka günlerinde diyet alımını ve diyet kalitesini değerlendirme amacıyla yapılan bir çalışmada; günlük enerji, karbonhidrat ve protein gereksinimlerinin müsabaka dönemlerinde daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışma aynı zamanda müsabaka zamanlarına göre antreman dönemlerinde daha çok doymuş yağlı gıdalar ve daha az oranda tahıl ürünleri ve sebze tükettiklerini gözlemlemiştir.

    Basketbol için gerekli kalori miktarlarının tahmini, sporcuların aktivitelerini arttırması ve sürdürmesi için gereklidir çünkü oyuncuların fiziksel performanslarıyla metabolizma hızı bir saat boyunca on kata ya da daha fazla katına artmaktadır. Bunun üzerine yapılan bir çalışma sonucunda; sonucu döngüsel dönem boyunca fiziksel aktivite eforunun vücut kütlesinde bir stabilizasyona yol açtığı, fiziksel eforun artmasıyla döngüsel dönemin uzunluğu ve metabolik indekste istatiksel açıdan anlamlı bir artış görülmüştür.

 

     Düzenli ve dengeli beslenmenin bir parçası olan kahvaltı basketbolcularda önemli bir yere sahiptir. Günlük alınması gereken enerjinin yaklaşık %20-35’ini oluşturması gerekir ve kahvaltıyı atlamanın neden olduğu azalan günlük enerji katkısı miktarının günün geri kalanında telafi edilmesi pek olası değildir ve bu da performanslarını geliştirmek isteyen sporcular üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Basketbolcuların performansı ile kahvaltı tüketiminin olası ilişkisini araştıran bir çalışma sonucunda, kahvaltının basketbol şut performansı üzerindeki potansiyel olumlu etkisi, serbest atışlarda istatiksel olarak anlamlı derecede isabetli atışta artışa neden olmuştur.

  Karbonhidrat ve yağdan zengin beslenilen ramazan ayında, oruç tutmayı tercih eden basketbolcular vardır. Bunun üzerine yapılmış bir araştırmaya göre, normal dönemlerle, ramazan ayı karşılaştırılıdığında basketbolcuların normal dönemlerde daha sık antrenman yaptığı görüldü fakat sporcuların aktiviteleri, diyetleri, antropometrik verileriyle ilgili kaydadeğer bir ilişki bulunamadı.

   Vitamin ve mineraller basketbolcular için önemli mikrobesinleridir. Bunlardan en önemlilerinden biri D vitaminidir. D vitaminin eksikliği, kırık riskini arttırabilir ve atletik performansı etkileyebilir. Yapılan bir çalışmanın sonucunda profesyonel basketbol oyuncularında D vitamini eksikliği prevelansının yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Yeterli D vitamini seviyelerini koruyarak mikro besinlerin izlenmesi, düzenli diyetisyen takibi ve eksikliği söz konusu olduğunda D vitaminin takviyesi genç sporcularda kritik öneme sahip olan stratejik bir hamle olduğu kanıtlanmıştır. Herhangi bir yetersizliği görülmeden yapılan vitamin mineral takviyesinin, performansa etkisinin olmadığı da belirtilmiştir.

   Sakatlalıkların, fiziksel rahatsızlıkların dışında duygusal yeme davranış bozuklukları gibi psikoloji altyapılı rahatsızlıklar da sporcunun performansını etkilemektedir. Vücut ağırlığının performans üzerinde etkili olduğu ve açlık hissinden çok enerji ihtiyacı nedeniyle düzenli beslenmeyi gerektiren sporlarda yeme davranış bozuklukları daha sık rastlanabileceği önceki çalışmalarda kanıtlanmıştır. Basketbolcuların duygusal yeme düzeyleriyle genel sağlıkları arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışmanın sonucunda milli kadın sporcuların duygusal yeme seviyelerinin milli erkek sporculardan istatiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek olduğu belirlendi. Milliyet değişkeni ile ilgili anlamlı derecede bir farklılık saptanmadı. Duygusal yemenin sporcunun fiziksel, psikolojik ve ruhsal sağlığını olumsuz etkilediği düşünülebilir bunun bir sonucu olarak da sporcunun oyun performansı da negatif yönde etkilenecektir.

 

 Basketbolcularda Yaralanma

   Basketbolda en sık yaralanmaların görüldüğü yerler vücudun üst ekstremite kısmındaki el ve bilektir. Genelde parmağın hiperekstansiyonu sonucu görülür. Kayda geçen yaralanmaların %51’i ise alt ekstremite yaralanmalarıdır. Araştırmalar ayak bileğindeki sakatlanmalarının diz sakatlıklarına oranla daha yaygın olduğunu ortaya koymuştur. Özellikle fazla yağ oranı sıçrama esnasında ayak bileğine binen yük nedeniyle sakatlık riskini arttırmaktadır Yorgun olan kaslarla yapılan egzersizlerde kas hasarına sebep olarak sakatlık riskini arttırır. Tendon yaralanmalarıda sporcularda sıkça rastalanan bir sakatlık türüdür. Tendon yaralanmaları arasında en sık görüleni aşil tendonunda meydana gelen yaralanmalardır. Vücuttaki en uzun tendonlardan olan aşil tendonu, diz arkasından topuk kemiği arkasına kadar uzanmaktadır. Basketbolcuların, futbolcuların ve voleybolcuların kariyerlerine ara vermesine neden olacak kadar ciddi bir durum olup tedavisinde cerrahi yöntemlere başvurulması gerekir. Ayrıca kadın basketbolcular erkek basketbolcularla karşılaştırıldığında daha fazla alt ekstremite yaralanmalarına sahip oldukları çalışmalar sonucunda kanıtlanmıştır. Araştırmalara göre sakatlanma riskini arttıran bir diğer faktör de hızlı ağırlık kaybıdır. Bu nedenle sezon dışında zayıflama diyetlerine gidilmelidir.

   Yaralanma ve sakatlanma durumlarında doğru bir beslenme ve diyet ile sakatlık süresi kısıtlanabilir.  En sık sakatlanmalar antreman sırasında görülmekle birlikte doğru beslenme ile basketbolcuların sakalanma riskleri düşürülebilir ve toparlanma süreçleri hızlandırılabilir. Vitamin ve minerallerden zengin, kaliteli besin içeriğine sahip besinlerden enerji gereksinimleri sağlanmalıdır. C vitamini; tendon ve liflerin iyileşme sürecinde rol oynayan, kemikleri destekleyen ve vücudun esnekliği için gerekli bir protein olan kollajenin üretimine yardımcı bir vitamindir. Portakal, greyfurt, lahana, brokoli, kırmızı biber, domates, kavun gibi c vitamini zengini besinlerden zengin bir diyet yaralanmaları önlemek ve toparlanma sürecini hızlandırmak için gerekli görülür. Ispanak, havuç, mango gibi A vitamininden zengin besinler bağışıklık sistemini güçlendirmesi açısında öğünlere eklenmeli, deniz mahsülleri, badem, ay çekirdeği gibi besinler yaraların iyileşmesinde etkili olan çinko mineralinden zengin olması bakımından diyette yer almalıdır. Kalsiyum eksikliği çalışmalar sonucunda stres kırığıyle ilişkili bulunmuştur bu açıdan düzenli süt ve süt ürünleriyle kalsiyum kaynaklarının tüketimi basketbolcularda yaralanmalardan korunmak için önemlidir. Magnezyum eksikliği kram riskini arttırdığı için önemli bir mikrobesin ögesidir. Bu yüzden basketbolcuların diyetlerine %70 oranından kakao içeren bitter çikolata, avokado, Sert kabuklu yemişler, tofu, yağlı tohumlar, tam tahıllı besinler, muz gibi mg kaynakları eklenmelidir.  Demir eksikliği dokulara daha az oksijen taşınmasına neden olacağından yorgunluğu arttırmaktadır bu açıdan et kaynakları, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller gibi demir kaynakları basketbolcuların diyetlerinde yer almalıdır. Antrenman günlerinde ve toparlanma dönemlerinde omega 3 içeriğinden dolayı balık yağı tüketimi önerilir. Basketbolcularda sıvı tüketimi dehidrate olmanın, performansı düşürmesinin yanı sıra, sıcakta oluşabilecek krampları ya da sıcak çarpması sonucu oluşabilecek bulantı,kusmaları, alırı terleme ile oluşacak elektrolit kayıplarını engelleyeceğinden dikkat edilmesi gereken bir diğer faktördür. Karbonhidrat depolarında azalma, kas iskelet ağrılarına neden olacağından ulaşılması mümkün olmayan durumlarda (yolculuk gibi) sporcu barları, içecekleri ya da jelleriyle takviye edilmelidir.

  

 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu