Göğüs Ağrısı

SORU-1: GÖĞÜS AĞRISI NEDİR, TANIMLAYABİLİRMİSİNİZ?

CEVAP:

Göğüs ağrısı, hastaların yakındığı en yaygın semptomlardan birisidir. “Göğüs ağrısı” terimi, hastalar tarafından kullanılır. Klinisyenler tarafından, göğüs ön kısmında kardiyovasküler bir endişe uyandıran, çok hoş olmayan veya rahatsız edici durumları tanımlamak için kullanılır. Klinik pratikte göğüs ağrısı terimi kullanılmasına rağmen, hastalar sıklıkla basınç, sıkışma, ağırlık, yanma, batma, saplanma veya sancı şikayetlerinde bulunurlar. Ayrıca omuz, kol, boyun, sırt, üst karın veya çene dahil olmak üzere göğüs dışında bir konum bildirebilirler.

SORU 2: GÖĞÜS AĞRISI NEDEN ÖNEMLİDİR?

CEVAP:

Hayatı tehdit eden bir nedene bağlı olabilmesi, bu durumda acil tedavi ile olumlu sonuçlar alındığı için önemli bir semptomdur.

SORU 3: HAYATI TEHDİT EDEN VE GÖĞÜS AĞRISINA NEDEN OLAN DURUMLAR NELERDİR?

CEVAP:

1-Akut koroner sendrom (kalp krizi): Göğüste merkezi, sıkıştırıcı, kavrayıcı, baskı-yanma veya ağırlık tarzında, gerginlik oluşturan, sol taraflı eforla ilişkili göğüs ağrıları bu tarz ağrıları düşündürür. Kısa süren, solunumla veya baş-boyun-kol hareketiyle değişen, noktasal, batıcı, yırtılma veya bıçaklanma hissi oluşturan ağrılar, koroner arter hastalığı veya kalp krizinden uzaklaştırır. Ayrıca nefes darlığı, halsizlik, bulantı ve kusma, çarpıntı veya bayılma semptomları olabilir. Koroner anjiografi ile kesin tanı konulur.

2-Pulmoner Emboli: Akciğer atardamarının ani tıkanmasıdır. En yaygın semptomları arasında nefes darlığı, ardından nefes alıp vermekle göğüs ağrısı, öksürük, kanlı balgam ve derin ven trombozu semptomları bulunur. Risk faktörleri malinite (kanser), gebelik, hareketsizlik, omurga kırıkları, ortopedik operasyonlar, nefrotik sendrom ve kalıtımsal pıhtılaşma bozukluğudur.

3-Aort Diseksiyonu: Aort diseksiyonu aort damar iç yüzeyinin yırtılmasıdır, ilerleyip aort delinmesine neden olabilir. Nadirdir ancak cerrahi bir acil durum olabilir. Ağrı, hastaların yüzde 90’ından fazlasında, en yaygın olarak göğüste veya sırtta ortaya çıkan en yaygın semptomdur. Akut aort diseksiyonlu hastalar tipik olarak şiddetli ve keskin olan ve yırtılma veya yırtılma kalitesine sahip olabilen akut göğüs, karın ve sırt ağrısı ile başvururlar

4-Tansiyon Pnömotoraks: Akciğer iç zarının delinmesi veya hasar görmesi sonucu akciğer dış zarına hava dolmasıdır. Hastalar ani başlangıçlı, solunumla artan göğüs ağrısı ve nefes darlığı ile başvururlar. Zor nefes alma veya karın solunumu olabilir. Hemodinamik bozulma (taşikardi, hipotansiyon) olumsuz bir işarettir ve ciddi sonuçlara işarettir, hızlı müdahale gerektirir.

5-Yemek borusu delinmesi veya yırtılması: Zorlanma veya kusmanın neden olduğu özofagusun spontan perforasyonu (Boerhaave sendromu) dayanılmaz göğüs ağrısı olarak ortaya çıkar. Ağrının başlangıcından önceki şiddetli öğürme ve kusma öyküsü klasik olsa da hastaların %25-45’inde kusma öyküsü yoktur. Şikayetlerin bazen net olmaması, tanıda gecikmeye ve kötü bir sonuca katkıda bulunabilir. Saatler içinde hastalarda yemekle ağrı, nefes darlığı ve sepsis (sistemik infeksiyon) gelişebilir.

6-Kardiyak tamponad: Kalp zarları arasına, kalbin çalışmasını bozacak kadar fazla sıvı birikmesidir. Şikayetler aniden başlar ve göğüs ağrısı, hızlı ve zor soluma, düz yatamama şeklindedir. Taşikardi, hipotansiyon gelişir, boyun damar basıncı yükselerek belirginleşir.

7-Sarkoidozla ilişkili aritmiler: Kardiyak sarkoidoz, aritmilere (kalp bloğu ve ventriküler taşikardi dahil) ve göğüs ağrısı, çarpıntı, bayılma, baş dönmesi ve ani ölüme neden olabilir.

SORU 4: PEKİ GÖĞÜS AĞRISININ DİĞER NEDENLERİ NE OLABİLİR?

CEVAP:

Kalbe bağlı nedenler:

Stabil miyokardiyal iskemi: Koroner arter darlığına bağlı, eforla artan, istirahat veya dilaltı ile azalan ve genelde baskı, yanma, ağırlık şeklindedir.

-Kalp yetmezliği: Beraberinde nefes darlığı, ayak şişliği, karın şişliği, düz yatamama olabilir.

-Akut perikardit: Kalp zarı iltihabıdır.Anahtar semptomlar, oturur pozisyondan öne eğilerek azalan ve sırta yayılan keskin, solunumla artan göğüs ağrısını içerir. Sıklıkla ilişkili ateş vardır.

– Akut miyokardit: Kalp kasının iltihabıdır. Öncesinde viral infeksiyon sıktır.

-Stres kardiyomiyopatisi: Ağır stres (takotsubo) sonrası gelişir. Göğüs ağrısı dahil semptomlar, akut miyokard enfarktüsüne benzer

Aort veya mitral kapak darlığı

Akciğere bağlı nedenler;

Pnömoni (Akciğer infeksiyonu): Sıklıkla solunumla olan göğüs ağrısı olabilir.

Malignite: Akciğer kanserli hastalar, tipik olarak birincil tümör ile aynı tarafta göğüs ağrısından şikayet edebilirler. Diğer semptomlar öksürük, kanlı balgam ve nefes darlığıdır.

Astım ve KOAH: Alevlenmelerde nefes darlığı ile birlikte göğüste sıkışma ile ilişkilidir.

Plörit: Plörit, akciğer zarının iltihabıdır ve solunumla göğüs ağrısına neden olur. Nedenleri arasında otoimmün hastalıklar (lupus) ve ilaçlar (prokainamid, hidralazin, izoniazid) bulunur.

Sarkoidoz: Sık görülen solunum semptomları öksürük, nefes darlığı ve göğüs ağrısını içerir;

Pulmoner hipertansiyon: Akciğer atardamar hipertansiyonudur. Artan sağ kalp duvar stresi ve miyokardiyal (kalp kası) oksijen ihtiyacının neden olduğu durumdan kaynaklanır.

Sindirim sistemine bağlı nedenler;

Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH): Kalp dışı göğüs ağrısının yaygın bir nedenidir. GÖRH’a bağlı göğüs ağrısı anjina pektorisi taklit edebilir ve substernal yerleşimli ve sırt, boyun, çene veya kollara yayılan sıkışma veya yanma olarak tanımlanabilir. Dakikalar veya saatler sürebilir ve kendiliğinden veya antasitlerle düzelir. Yemeklerden sonra ortaya çıkabilir, hastaları uykudan uyandırabilir ve duygusal stresle şiddetlenebilir.

Peptik ülser hastalığı: Genellikle epigastrik (mide bölgesi) ağrısı veya gıda kaynaklı epigastrik rahatsızlık ve dolgunluk, erken doyma ve mide bulantısı ile kendini gösterir.

Özofajit: Yemek borosu iltihabıdır.

Diğer: Hiatus hernileri (diaframda fıtık) reflü semptomlarına ek olarak göğüs ağrısına da neden olabilir. Safra kesesi, pankreas ve bağırsak iltihabı göğsü ilgilendiren ağrıya sahip olabilir.

Kas-iskelet Sistemine Bağlı Nedenler;

İzole kas-iskelet göğüs ağrısı sendromu: Lokal veya bölgesel göğüs hassasiyeti vardır.

Romatizmal hastalıklar hastalarda genellikle izole göğüs duvarı ağrısı yoktur ve romatizmal hastalığın diğer semptomları vardır

Kosta ağrısı: Kaburga kırıkları, lokalize ve hassas, solunumla artan göğüs ağrısı ile ilişkilidir.

Travma

Psikiyatrik nedenler;

Panik atak/bozukluk: Panik ataklar tipik olarak aniden başlayan ve birkaç dakika ile bir saat arasında süren spontan, ayrı yoğun korku atakları ile kendini gösterir. Hatta panik bozukluğu postmenopozal kadınlarda koroner arter hastalığı risk faktörü olarak düşünülmüştür.

Aile içi şiddet: Aile içi şiddete maruz kalan hastalar göğüs ağrısından şikayet edebilir veya ilişkili psikiyatrik durumlar (ör. panik bozukluğu) ortamında göğüs ağrısı yaşayabilir

Yabancı Madde Kullanımı; Kokain ve metamfetaminde sıktır, spazma bağlıdır.

Yansıyan ağrı: Safra kesesi ve pankreas iltihabı, göğse yansıyan ağrıya neden olabilir.

Herpes zoster (zona): Özellikle yaşlı erişkinlerde göğüs ağrısı, tipik döküntüden genellikle iki ila üç gün önce zona başlangıç semptomu olabilir.

SORU 5: DİLALTI İLAÇLAR İLE AĞRI GEÇİYORSA NASIL YOL İZLEYELİM.

CEVAP: Bu durum ciddi bir koroner arter hastalığına işaret eder. Eforlu testler, sintigrafi veya koroner anjiografi ile değerlendirilmelidir.

SORU 6:KİMLER GÖĞÜS AĞRISINDAN DAHA ÇOK ÇEKİNMELİ

CEVAP: Ailesinde kalp krizi veya ani ölüm riski olanlar, şeker hastalığı olanlar, hipertansiyonu olanlar, yoğun sigara içenler, aort damar genişlemesi olanlar, ortopedik kırık ve cerrahi öyküsü olanlar, göğüs bölgesine girişimsel işlem yapılmış olanlar göğüs ağrısından daha çok çekinmelidir.

SORU 7: GEÇMEYEN GÖĞÜSAĞRISI OLDUĞUNDA KENDİMİZ HERHANGİ BİR İLAÇ KULLANMALIMIYIZ

CEVAP:Nedene göre değişmektedir. Mesela aspirin kalp krizi durumunda alınmalıdır ama aort diseksiyonu, yemek borusu yırtılmasında alınmamalıdır. Dilaltı nitrat alınabilir, ağrı 15 dakikadan uzun sürüyorsa derhal acile başvurulmalıdır.

SORU 8: GÖĞÜS AĞRISI DIŞINDA HANGİ ŞİKAYETLER KALP KRİZİ DÜŞÜNDÜRÜR?

CEVAP: İstirahat veya hafif eforla nefes darlığı, omuz, kol ve çene ağrısı, bulantı, kusma, sersemlik, terleme, bilinç durumunda değişiklik, bayılma diğer görülebilecek şikayetlerdir.

SORU 9:BU KONUDA SÖYLEYECEĞİNİZ BAŞKA BİRŞEY VAR MIDIR?

CEVAP: Kalp damar hastalıkları halen en sık ölüm nedenidir ve yaklaşık bu oran gelişmiş ü %50’lere dayanmaktadır. Göğüs ağrısı kalp ve damar hastalıklarının en sık belirtisidir. Çoğu zaman bir ön belirtidir. Bu şikayet sonrası önlem alındığında uygun tetkik ve tedavilerle istenmeyen olaylara neden olan kalp damar hastalıkları büyük oranda azaltılmakta ve engellenmektedir. Bu nedenle göğüs ağrısı ihmal edilmemelidir, kardiyolojik kontrollere gidilmelidir.

Başa dön tuşu