Artık hepimiz biliyoruz ki tabaklarımız rengârenk olmalı, her sebze ve meyve sahip olduğu renk ile başka başka alt besin öğelerine sahip olduğunu bize hissettirir, öyledir de.
Tüm bu besin öğelerine dengeli bir biçimde sahip olmanın yolu ise tabağımızda her rengi barındırmaktır yani ‘’renkler ile beslenmek’’tir.
Bu tabir kullanılırken amacımız besin çeşitliliğini sağlamaktır.
Evet beslenmede renklerin böyle özel bir görevi vardır. Ama bugün konuşacaklarımız beslenme ve renkler arasındaki farklı bir bağ olacak.
Aslında biraz ambiyansın beslenme üzerine etkisinden bahsedeceğiz.
İletişim 5 ana duyumuz ile sağlanır. Görme bu ana duyulardan biridir.Gözümüz saniyede 1000 hatta daha üzeri bir görüntü kaydetme hızına sahiptir. Görüntünün oluşabilmesi ışık ile gerçekleşir. Renkler ise farklı ışık dalgalarıdır.
İletişimin ana kaynaklarından olan görme duyusu renkler ile iç içedir. Ve renkler biz farkında olmasak da bizlere devamlı olarak bir şeyler fısıldar. Renklerin bu gizemli fısıltıları zaman içerisinde reklamcılık sektöründen alternatif tıbba kadar pek çok alanda kullanılmaya başlanmıştır.
Gelinlikler her zaman beyazdır. Şu şişelerinin kapakları her zaman mavidir. Sarı çizgiyi geçmenin yasak olduğunu biliriz ancak o çizgi neden hiçbir zaman yeşil veya mavi değildir?
Kırmızı ışıkta durur, sarıda hazırlanır, yeşilde geçeriz? Neden tersi değil?
Neden o restaurantın amblemini görene kadar açlık bile hissetmemiştik?
Neden oturduğumuz bazı mekanlardan hızlı hızlı yemeğimizi yiyip çıkmak isterken bir diğerinde akşama kadar sayısız çay içiyoruz?
Yapılan çalışmalar nesnelerin %3’ünü dokunarak, %3ünü koklayarak, %3ünü tadarak, %13’ünü işiterek, %78’ini ise görerek algıladığımızı göstermiş ve 9 saniye içerisinde seçimi en çok etkileyen faktörün renk olduğunu göstermiştir.
Renkler, insanlarda farklı duygular uyandırmaktadır. Renkler, bir anlam ve bir çağrışımı sembolize etmek, dikkat çekmek, akılda kalmak, etkilemek, yön vermek, farklılaşmak, fark edilmek yada fark edilmemek, tutum ve davranışları yönlendirmek, rahatlamak, rahatlatmak yada heyecanlandırmak için kullanılabilmektedir.
Her renk gözümüzde aynı noktada algılanamaz.
Renk spektrumunun mavi ucunda yer alan renkler retinanın hemen önünde odaklanırken kırmıza uca doğru ilerledikçe odak retinanın arkasına doğru kayar.
Bu yüzden kırmızı renk üzerimize doğru geliyormuş gibi bir his yaratırken, mavi renk uzaklaşıyormuş gibi bir his yaratır. Gökyüzüne veya denize baktığınızda hissettiğiniz sonsuzluktan belki de biraz mavi sorumludur.
Aşağıdaki tabloda renklerin bizlere hissettirdiği duygular gösterilmektedir.
Aşağıdaki tabloda ise renklerin algı yönetimi üzerine etkisinden bahsedilmektedir.
Renklerin psikolojik etkileri beslenme davranışımızı etkilerken, renklerin algı üzerine etkileri besin tercihlerimizi etkileyecektir.
Konudan bağımsız bir örnek olarak sigara paketleri gösterilebilir. Karbonmonoksit, nikotin ve zifir içerikleri diğer sigara çeşitlerine göre nispeten daha az olan sigara çeşitleri daha açık renkler, beyaz gri ve yeşil paketlerde sunulur. Kullanıcıda bu renkler sağlıklı, güvenilir ve
masum olduğu algısı oluşturur. Aslında sağlığa zararlı olarak nitelendirdiğimiz bir ürün bizim için birden sağlık ile anılabilir.
KIRMIZI
Kırmızı canlılığı ve dinamizmi temsil eder. İştah açar. Kan akım hızını ve basıncını yükseltir. Heyecanlandırır. Bu yüzden ihtirasın rengi olarak anılır.
Adrenalinin artması ile sinir sistemimiz aktif hale gelir. Adrenalin vücudumuza tehlikede olduğunu fısıldar. Bu yüzden o çok bilindik fast food restaurantlarından hızla yemeğimizi yiyip kalkmak isteriz. Biraz düşününce duvarların rengini hatırlayabilirsiniz bence????
Kırmızı ayrıca kan rengidir. Biz insanlar en temele inecek olursak avcı ve toplayıcı hayvanlarız. Kan rengi bizlere avlanma hissini anımsatacaktır, avlanma düşüncesi ise açlığı. Biraz düşünecek olursanız pek çok gıda firmasının logosunda kırmızının tonlarını hatırlayacaksınız.
SARI
Sarı heyecanlı, teşvik edici, dikkat çeken ve geçiciliği simgeleyen bir renktir. Şüphesiz sarının dikkat çekici bir yönü de vardır. Otoparklarda sarı setler cekilir. Boş alanlar böylelikle gözünüze çarpar. Aynı şey metrolarda aslı geçmeniz gereken sarı çizgiler için de geçerlidir.
Sarı biraz da hüznün rengi olarak anılır. Sonbaharda tüm doğayı saran sarı örtü belki de o hüzünlü şarkıların sebebidir.
SİYAH
Siyah karmaşık bir renktir. Bir yandan asaleti ve zenginliği temsil ederken, diğer yandan karanlık, kötücül güçleri temsil eder. Bu düşünceler moda ve medya algısından kaynaklanır. Aslında bilinçaltımızda siyah ihtiyat ve güvenilirlik ile ilişkilidir.
İş görüşmelerinde tercih edilen renkler tesadüf değildir.
MOR
Söz konusu mor olduğunda konuşmamız gereken şey tonları oluyor.
Koyu tonlardaki mor asalet ve imparatorluğu temsil eder. Biraz daha açık renkler konuşulduğunda korku faktörü devreye girer. Kırmızı nasıl vucudumuzu strese sokuyor acele etme gereksinimi hissettiriyorsa mor da vucudumuzu konsantrasyona zorlar.
Mor ve tonlarına takıntılı insanların depresyon eğiliminde oldukları pek çok kaynakca savunulmuştur. 1998 yılında istanbul’da intihar eden genç bir erkeğin kıyafetleri kullandığı aksesuar hatta tırnaklarının dahi mor olması o dönemde medyayı oldukça meşgul etmişti.
YEŞİL
Yeşil her zaman pozitif duygular hissettirmiştir. Güveni, kalıcılığı, umudu ve huzuru temsil eder. Bunu fark eden bankalar mutlaka amblemlerinde yeşil barındırırlar.
Yeşil yarattığı güven algısının yanında bilinçaltımızda üretkenliği körükler.
Ayrıca son zamanlarda medya etkisiyle yeşil sağlık algısı oluşturmaya başlamştır. Yeşil gıdaların sağlıklı ‘’fit besin’’ olarak algılanması bunun sonucudur.
MAVİ
Mavi dinlendirici ve sakinleştirici bir renktir. Kırmızının tam aksi bir özellik gösterir. Kırmızı bizi kaygıya heyecana süreklerken mavi bizi sakinleştirir, güvende olduğumuzu hissettirir.
Batıda intihar eğilimlerinin azaltılması amacı ile köprü korkulukları maviye boyanır. Ayrıca bir çalışmada okullarda duvarlar mavi tonlarına boyandığında öğrencilerin olumsuz davranışlarının azaldığı gösterilmiştir.
Mavi ve kırmızı iki zıt renktir. İkisi de ikaz için kullanılır. Yakın mesafede kırmızı etkili bir ikaz iken uzak mesafede mavi etkin bir ikaz sağlar. İkazın çok önemli olduğu acil durumları düşünün. Örneğin trafikte bir ambulansı. Uzak mesafedeki sürücüleri mavi ile ikaz ederken yakın mesafedeki sürücüleri kırmızı ile ikaz eder.
İki zıt renk olduklarını söylemiştik. Bu renklerin beslenmede de etkileri tamamen zıt şekilde işler. Kırmızının iştah açan bir renk olduğunu söylemiştik Mavi ise iştah kapatan, yeme içgüdüsünü azaltan bir renktir. Bu yüzden dünyaca ünlü gıda firmalarının amblemlerinde mavi neredeyse hiç tercih edilmez.
TURUNCU
Turuncu canlılığı simgeler. İnsan gözünün en çabuk seçtiği renk olduğu savunulmuştur.
Eğlenceyi hissettiren rengi bazı içecek firmalarının içecek rengini ve sloganını belirlemiştir.
Yazları düzenlenen pek çok etkinlikte eğlence çağrışımı yaptığı için turuncu renk kullanılmıştır.
Turuncu bir sofra bilinçaltımızda enerjiyi çağrıştıracaktır. Bu sebeple yediklerimizden tam bir tatmin sağlamamızda rolü olabilir.
KAHVERENGİ
Güveni emniyeti rahatlığı temsil eder. Ayrıca kahverengi hareket hızını arttırır.
Kansas üniversitesi Sanat Müzesinde yapılan bir çalışmada duvar renkleri beyaz olarak kullanıldığında insanlar yavaş yavaş hareket ederek çok daha fazla alan gezmişlerdir Duvar rengi kahverengi olarak değiştirildiğindeyse insanlar hızlı hızlı hareket ederek hızla müzeden ayrılmışlardır.
Kahverenginin bu hızlandırıcı etkisi kırmız ve siyah arasında bir renk olmasından kaynaklanır.
Kırmızı bir sofra dekorasyonu kontrolümüzü elimizden alabilir. Hızlıca yemeğimizi yiyip sofradan kalkmak isteriz. Hepimiz biliyoruz ki hızlı hızlı yenen yemekler asla bizi tam olarak tatmin etmez.
BEYAZ
Beyaz istikrar,saflık, temizlik ve masumiyet algısı yaratır. Gelinlikler bu yüzden beyazdır.
Sağlık çalışanları beyaz giyinerek temiz olduklarını size hissettirirler.
Siyasetçiler mitinglerde beyaz gömlekleri ile masumiyet ve istikrarı anlatmaya çalışırlar.
İstikrar vurgusu diyet bilincinde gerçekten etkileyici bir güce sahip.Beyaz tabaklar tercih etmemiz beyaz bir sofrada yemek yememiz bizde istikrar ve inatçılık hissi uyandırarak aşırılığın önüne geçmemizi sağlayacaktır.
PEMBE
Kırmızının bir tonu olmasına karşın pembe yarattığı agresif etkiyi göstermez. Bunun sebebi yıllar içerisinde algımızda oluşturduğu farklılıktır.
Pembe romantizmin rengi olarak kabul edilir. Narinliği ve dişiliği temsil eder. Sakinleştirici bir yönü vardır.
Tüm bu tatlı hislere karşın pembe sofra dekorasyonunda kesinlikle uzak durmamız gereken bir renktir. Kırmızı ile yakın bir tafra sahip olması açlık hissini ortaya çıkarırken, bilinç altımızda romantizmle bağdaşması kontrolü elimizden alacaktır.
LACİVERT
Mavinin bir tonu olarak anabileceğimiz lacivert tıpkı mavi gibi bize sonsuzluğu hissettirir. Otoriteyi ve güveni çağrıştırır.
Lacivert bu baskın hislere karşın dinginlik çağrıştırır bu hali ile lacivert sofrada kontrolün sizde olduğunu hissettir. Yediklerimizden aldığımız tatmini arttırdığını da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.