Havaların soğuduğu ve boğaz enfeksiyonlarının arttığı periyotta hepimizin aşina
olduğu bir besindir zencefil.
Tazesi ve kurusu mevcut olan bu yiyeceği nasıl tüketmeliyiz?
Kanıtlanmış hangi özellikleri mevcut?
Latince ismi Zingiber officinale olan bu bitki Güneydoğu Asya kökenli olup; içeriğinde
uçucu yağlar, 6-gingerol, 8-gingerol, 10-gingerol, şogaol üzere faal hususları mevcuttur.
Zencefil, başta araç tutmasına bağlı bulantı ve kusmanın güzelleştirilmesinde, gebelik
bulantısında (mutlaka tabibe danışılarak), kusmalarda ve deniz tutmasında, soğuk
algınlığında, hazımsızlık sorunlarında kullanılır. Taze zencefil çayı halinde sıcak suda ağzı
kapalı bir formda demlenerek günde 2 fincan kadar tüketilebilir. Toz zencefil ise bal ile
karıştırılarak, meyvelerin üzerine tarçın ile birlikte serpilerek, tavuk yemeklerine baharat
olarak eklenerek tüketilebilir.
Yapılan çalışmalara nazaran zencefilin kullanıldığı en önemli alan bulantı ve kusmadır. Bunu
takiben antibakteriyel ve antiviral tesiri ile soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlarda anlamlı
uygunlaştırıcı özelliklere sahip olduğu görülmüştür. Ayrıyeten birtakım hayvan çalışmalarında diyabetli
bireylerde görülen birtakım komplikasyonları güzelleştirdiği; LDL kolesterol (kötü kolesterol) ve
trigliserit seviyesini düşürücü, HDL kolesterolü (iyi kolesterol) yükseltici, kan şekerini anlamlı
seviyede düşürücü, sperm kalitesini ve hareketliliğini güzelleştirici tesiri olduğu gözlenmiştir.
Tertipli olarak antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaç kullanan, pıhtılaşma bozukluğu olan
ve safra taşı olan hastalarımız da zencefil kullanmadan evvel tabiplerine danışmalıdırlar.
Sağlıklı ve memnun günler.