Karar verdi zihin değişime başladı beden .
Zihindeki beden ölçüsü, kendilik imajı, tehlikeli eksi kalori alımları, açlıklar, beraberinde gelen yeme bozuklukları, bağışıklığın düşmesi, hastalıklar, tekrar kalori alımını arttırma , geri kilo alımları ve tekrar diyet süreci . Başlık “diyet” teyim. Diyet algısında kısır döngüdeyiz.
Yorduğumuz beden ve zihnimiz artık yeter diyor ve kendi güvenli alanımıza dönüyoruz. Bu alandaki ihtiyaçlarımızıda yemekle dolduruyoruz. Mutsuz bir “ben” oluyoruz ama diyete başlamaya da cesaret edemiyoruz.
Diyet kavramı karmaşa, yorucu, zahmetli bir hal almış günümüzde. Diyete girerken sayısız düşünüyoruz çünkü olacaklar belli. Diyetteyim hiç ekmek yemiyorum, diyetteyim iki öğün besleniyorum, diyetteyim sadece sıvı tüketiyorum, bedenimi birkaç hafta içinde şekle sokmam lazım yemiyorum bu yüzden… gerçekleşecek cümleler şimdiden hafızalarda. Diyet kelimesi yasaklar, kısıtlama, açlık, özlem, stres, zayıflama gibi kelimelerin eş anlamlısı olarak yer edinmiş günümüzde. Bu şekilde benimsenen diyet kelimesi diyetisyene gitme fikri konusunda da yanlış algılar yaratmakta.
Aslında Diyet, Antik Yunan’da ‘diaita’ (yaşam tarzı ) anlamına gelen sağlığımızı korumak, düzenlemek amacıyla uygulanan günlük beslenme düzeni olarak tanımlanmaktadır. Kilo almak ve vermenin yanında yeri geldiğinde hastalığa özgü tıbbi beslenmeyi de içeren, sağlıklı beslenme üzerine kurulu beslenme düzeni, şeklidir.
Her diyet kişiye özeldir. Miktarlar, öğünler, metabolizma, alınması gereken kalori bireye özgü planlanır. Hiçbir diyetisyen sadece kilo vermeye odaklanmaz, metabolizma sağlığını, varsa hastalıkları, ilaçları, vücut yağını, suyunu, proteinini gözeterek yola çıkar. Bu yolda hedef aç bırakmak değildir. Tüm yollar sağlığa çıkacak şekilde planlanır.
Her insan kendi inanışını ve doğrusunu kendi aklı ve sabrı ile yaratır. Farkınız başarı arayışında olduğunda yolculuk daha sağlıklı ve daha keyifli olacaktır. Sağlıkla.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.