Çocuklarla Etkili İletişim: Anahtar Bilgiler

Çocuklarla etkili iletişim kurmak, ebeveynlerin ve bakıcıların günlük yaşamlarının temel bir parçasıdır. Ancak, bu bazen oldukça zorlayıcı olabilir. Çocuklar, kendilerini ifade etmekte ve duygularını iletmekte bazen yetişkinler kadar becerikli olmayabilirler. Bu nedenle, doğru iletişim becerileri geliştirmek hem çocukların duygusal gelişimi için önemlidir hem de aile ilişkilerini güçlendirmeye yardımcı olabilir.

Etkili iletişim, çocukların duygularını anlamak, onları dinlemek ve onlarla empati kurmakla başlar. Bununla birlikte, her çocuğun biricik olduğunu unutmamak önemlidir. Bu nedenle, iletişim tarzımızı çocuğun bireysel ihtiyaçlarına ve kişilik özelliklerine göre ayarlamak gerekmektedir.

Bu blog yazımızda, çocuklarla iletişimde kullanabileceğimiz bazı değerli ipuçlarını ve incelikleri keşfedeceğiz. Çocuklarla daha derin bağlar kurmak, onların duygusal gelişimlerine katkıda bulunmak ve aile içi iletişimi güçlendirmek için bu ipuçlarını uygulamak önemlidir.

Çocuklarla etkili iletişim kurmanın temelini oluşturan birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerin üzerinde detaylı bir şekilde durarak, her birinin çocuklarla iletişimi nasıl etkilediğini ve nasıl geliştirilebileceğini beraber inceleyelim.

Empati Kurma: Empati, çocukların duygularını anlamak ve onları empatiyle karşılamak anlamına gelir. Empati kurma, çocukların kendilerini anlaşılmış ve değerli hissetmelerini sağlar. Bunun için, çocuğun bakış açısını anlamaya çalışmak ve onların duygularını ciddiye almak önemlidir. Bir çocuğun yaşadığı duyguları anlamak için onunla empati kurmak, onunla aranızda güven ve bağ kurmanın önemli bir yoludur.

Açık İletişim: Açık iletişim, çocuklarla samimi bir ilişki kurmanın temelidir. Açık iletişimde dürüstlük ve şeffaflık ön plandadır. Çocuklar, yetişkinlerin açık ve dürüst olmalarını beklerler. Onlara gerçekleri saklamadan, uygun bir dille açıklamak, aranızdaki güveni güçlendirir ve çocuğunuzun sizinle iletişim kurmaya istekli olmasını sağlar.

Sabır ve Anlayış: Çocuklar zaman zaman duygusal tepkiler gösterebilirler ve bu tepkileri anlamak ve yönetmek zor olabilir. Bu noktada sabır ve anlayış önemlidir. Çocuklarınızın duygusal dünyasına saygı göstermek ve onların duygularını kabul etmek, onlarla güçlü bir bağ kurmanın temelidir. Sabırlı olmak, çocuğunuzun sizinle daha rahat iletişim kurmasını sağlar ve duygusal güvenliği artırır.

Göz Teması ve Beden Dili: Çocukla iletişim esnasında çocuk kendisiyle konuşan yetişkinin sözlerini dinlerken yüzünü de inceler; sözleriyle yüz mimiklerinin uyumlu olup olamadığına da bakar. Kullanılan bu mimikler çocuğun kalbine işler, buradan gelen mesajlarla çocuk kendisine iletilen mesajları anlamlandırır.

Mimikler, kalbin, hissiyatın yüzle olan senkronunu gösterir. Kalbi ile bağı kopmuş birinin, yüz mimikleri yoktur, poker dediğimiz surata sahiptir. Çocukla iletişim kurarken mimik kullanılmaması çocuğu duyarsızlaştırır, kendi duygularını duyamama, kendi olamama haline neden olur. Çocuklarla kullanılan yanlış iletişim çocuğun büyüdükçe bu mimikleri kullanamamasına yol açar. Sözel iletişimimize eşlik eden dört ana mimiğimiz vardır. Bu mimiklerin kullanımı çocuğa bazı ipucular verir. Her birinin yüklediği anlamlar ve ilettiği mesajlar birbirinden farklıdır.

  1. GÖZ MİMİĞİ:

Göz mimiğini duygularımızdan gelen sevgi ve nefret duygularını ilettiğini söyleyebiliriz. Çocuğa, bir şey söylediğinizde nefreti ve sevginizi gözünüzün ilettiği duyguyla hissedecektir.  Sevilmediğini hisseden çocuk kendini emniyette hissetmez, bu da çocukta güven duygusunun gelişimini engeller.

  1. BURUN MİMİĞİ: 

En önemli tiksinti hissini çocuğa bulaştıran ve çocukta değersizlik hissine neden olan ana mimiğimizdir. Çocuğun kendi olma yolunda ki en büyük engel değersizlik hissidir. Bir çocuğun istiyorsanız onu değersizleştirmek yeterli olacaktır.

  1. YANAK MİMİĞİ:

Bu mimik, huzur duygusunun göstergesidir. Yanaklar hafif yukarda, gözlere yakınsa kişinin bizimle olmaktan keyif aldığını hissettirir. Kendisiyle olmaktan keyif alınan çocuk kendine güvenir, girişken olur. 

Tam tersi durumda, yüz mimiği çökmüş, yüzü düşmüş olan yani çocuğa senden bezdim mesajını iletiyorsa, çocuk mutsuz olur, gerginlik hisseder. Huzursuz olan çocuk, hareketli ve saldırgan olur. İçindeki bu gerginliği duyumsamaktan rahatsız olan çocuk bundan kurtulmak için sağa sola sataşır, bulunduğu ortamın düzenini bozmak için elinden geleni yapar.

Biz de bu çocukların tinini duyamadığımızda bu çocuklara ‘’yaramaz çocuk’’ etiketini çok kolaylıkla koyabiliyoruz halbuki onlarla olan iletişimimiz sırasında kullandığımız mimiklere bakabilirsek ona huzursuzluk verdiğimizi görebiliriz.

  1. DUDAK MİMİĞİ: 

Diğer mimiklerin ortak kullandığı, yani duyguların doğru iletilip iletilmediğini gösteren mimiğimizdir. Duygu ile mimikler arasında bağlantı kaybolmuşsa çocuk bunu dudak mimiklerinden anlayabilir. Dudak mimiği duyguların dışarıya yansıyan anahtarıdır. Birinin samimi olup olmadığını dudaklarından anlayabiliriz.

Samimiyetsizlik duygusuna maruz kalan çocuk yalan söylemeye meyilli olur. Biz onunla samimi değiliz ki çocuk bizimle samimi olabilsin.

Sorular Sormak ve Dinlemek: Çocuklarla etkili iletişim kurmanın bir diğer önemli yolu da onları dinlemek ve onlara sorular sormaktır. Onların düşüncelerini ve duygularını anlamak için zaman ayırın. Onları aktif bir şekilde dinlediğinizi hissettirerek, kendilerini değerli hissetmelerini sağlayabilirsiniz. Ayrıca, onlara sorular sormak, çocuğunuzun düşüncelerini ifade etmesine ve problem çözme becerilerini geliştirmesine yardımcı olur.

Unutmayalım ki, iletişim bir süreçtir ve her zaman geliştirilebilir. Çocuklarımızla olan ilişkilerimizi güçlendirmek için sürekli olarak iletişim becerilerimizi geliştirmeye ve onları anlamaya çalışalım. Bu şekilde, onların mutluluğunu ve sağlıklı gelişimini desteklemekte olan önemli bir rol oynarız. 

PSİKOLOG MERVE İZBUL


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu