En Yaygın Kullanılan Keyif Verici Madde: Kafein | Diyetisyen Tavsiyesi

Her gün milyonlarca insan çay, kahve, çikolata ya da çeşitli içeceklerle kafein tüketiyor. Kafein ortalama 1 saat içerisinde kana karışır ve 5-6 saat içerisinde yarılanır. Fakat bağımlısı olunmuşsa zaten bu süre dolmadan yeniden kafein alınır.

Kafein alımı; zihni canlandırması, metabolizma hızını arttırması, sindirime yardımcı olması ve sporcularda performansı arttırması açısından yararlı olabilir. Ama unutulmamalıdır ki aşırı kafein tüketimi davranışlarda hırçınlığa bozulmuş kalsiyum metabolizmasına (dolayısıyla kemik erimesine), strese, kalp çarpıntısına, yüksek kan basıncına ve uyku bozukluklarına neden olabilir. Bu nedenle güvenli dozun aşılmaması önemlidir.

Sağlıklı yetişkinlerde günlük 300 mg’a kadar kafein tüketimi güvenli kabul ediliyor. Bazı yiyecek ve içeceklerin kafein içeriği şu şekilde:

Türk kahvesi (50 ml) 60 mg kafein

Espresso (50 ml) 40 mg kafein

Filtre kahve (150ml)  112 mg kafein

Latte (225 ml)  80 mg kafein

Yeşil çay (150 ml)  30-50 mg kafein

Siyah çay (150 ml)  40-80 mg kafein

Bitter çikolata (20 g)  15 mg kafein

Kola(330 ml)  55 mg kafein

Gebelerin/ gebelik planlayanların, yüksek tansiyon hastalarının, mide rahatsızlığı olanların ve kemik erimesi riski taşıyanların (özellikle menopoz sonrası kadınlar) ciddi kısıtlamaya gitmesi gerekiyor. 

Çocuklara ise günde en fazla 35-40 mg kafein öneriliyor. 1 kutu kola ile bu sınırın aşıldığının farkında olmak gerekiyor.

Kafeine tölerans ise kişiden kişiye değişiyor. Sınırı aşmasanız bile sinirlilik, uykusuzluk, anksiyete, baş ağrısı, çarpıntı, mide rahatsızlığı veya mutsuzluk hissederseniz tölere edemeyeceğiniz kadar kafein almış olduğunuzu anlayabilirsiniz.

Özetle kafein, birçoğumuz için vazgeçilmezler listesinde olan yiyecek ve içeceklerin içerisinde mevcut. Bundan tamamen uzak durmak elbette ki mümkün görünmüyor. Fakat miktarda kısıtlamaya gitmek, güvenli sınırların farkında olup buna göre tüketimi ayarlamak en doğrusu.

 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu