Glutensiz beslenirken,acaba glütenin ne olduğunu ve ne işe yaradığını biliyor muyuz yada
bunu hiç sorguladınız mı?
Gluten ;buğday,arpa,çavdar ve yulafta bulunan,hamura yapışkanlık ve elastikiyet kazandıran
bir protein tipidir.
Glutensiz beslenme, glüten hassasiyeti ,buğday alerjisi yada çölyak hastası olan bireylerde
önerilir.Bu noktada bile faydalı görülmeyip mecburiyetten bu beslenme tarzını uygulamaları
gerektiği öne sürülüyor.Diyeceksiniz ki; ‘ ben glütensiz beslendim ve zayıfladım.’ Yanlış. Sen
glütensiz beslenirken hamur işi,pilav makarna yemeyi bıraktın ve işte o yüzden zayıfladın.Asıl
kilit noktamızda burada başlıyor aslında.Doğru bildiğiniz yanlışlar var ve maalesef,sosyal
medya,bazı ticari araştırmalar yalnızca glütensiz eser satışı artsın diye glütensiz ürünler
,sağlıklı,kilo vermeye yardımcı ve kalp damar hastalığına,bağırsaklara âlâ geliyor gibi
makalelerle göz boyamaya devam ediyor.Toplum sıhhatini önemsiyor üzere gözükerek aslında
sağlığınızdan ediyor.Çölyak yada glüten hassasiyeti olmayan ,sağlıklı bireylerin de glütensiz
eser satın alımı 2004 yılından beri %30 artışta.Neden pekala? Zira zayıflatıyor ve daha sağlıklı
algısı oluşmaya başladı. Danışanlarımdan da sıkça bu soruyu alıyorum.’Glutensiz beslenmek
zayıflatıyor mu’ İşte yanıtı;
Hayır zayıflatmıyor. Ticari araştırmalar hariç; Araştırmaların bir birçok zayıflamaya etkisi
olmadığını açıklıyor. Yalnızca üstte bahsettiğim üzere; glüten içeren hamur
işleri,pilav,makarna,bazı hazır eserlerin tüketimini sonlandırdığınız için kilo verebiliyorsunuz.
Olağan kurallarda da bu eserleri tüketirken dikkatli olup, sonunuzu bilmenizde fayda olduğunu
bizler tarafından duyuyorsunuz aslında. Yapılan öteki bir araştırmaya nazaran; Obez olan çölyaklı
hastalarda bile glütensiz beslenme, zayıflamada tesir göstermemiş.
Gastrointestinal hastalıklara düzgün geliyor deniliyor. Daha yeni katıldığım memleketler arası kongrede
;Direk bahis bağırsaklar ,mide idi.Ve mikrobiyota dediğimiz bedenimizde bulunan yararlı
mikroorganizmaların tamamını kapsayan bu canlılardan çok bahsedildi. İlerleyen senelerde
de çok konuşulacağa benziyor. İşte literatür taramalarında görülen glütensiz beslenmenin,
mikrobiyotamızı olumsuz etkilediği ve bağırsak rahatsızlıklarına yol açabileceği konuşuldu.
Yani denilenin tam aykırısı, glütensiz beslenme mide-bağırsak sistemimizi makus etkiliyor.
Glutensiz beslenme yalnızca; şişkinlikte faydalı olabilir fakat bu katı diyeti uygulamaya gerek
bir neden değil.
Tıpkı vakitte, bu beslenme tarzı,lif alımınızı kısıtlıyor ve hazır olan glütensiz eserlerin lezzeti
artsın diye şeker ve yağ eklemesi yapılıyor bu nedenle daha fazla yağ ve şeker almış
oluyorsunuz,B1,B2,B3,folat ve demir eksikliğine neden olabiliyor.
Gluten Diyabet Hastalığını Güzelleştirir mi?
Bir soruda bu. Zira TV programlarında bunun yayınlanmasıyla da yanlış yönlendirmeler
yapılıyor. Glutensiz beslenirken hür eserler; patates, bezelye unu, mısır, pirinç ,.. üzere kan
şekerini süratli yükselten besinlerin tüketimi artıyor. Diyabet hastasında kan şekerini yükselten
besinler ,iki kat ehemmiyet kazanırken nasıl olur da diyabet hastalığını köreltir? Bunu kanıtlayacak
bir araştırma yok. Lakin glütensiz ve glisemik indeksi düşük yani kan şekerini daha yavaş
düşüren yeni bir eser piyasaya çıkarılır ve denenirse neden tesirine bakılmasın. Lakin daha
bunu destekleyen araştırma yok.
Sonuç olarak ; Gluten hassasiyetiniz, buğday alerjiniz, glutenin alevlendirdiği sedef
hastalığınız ,çölyak hastalığınız yoksa glütensiz beslenmek faydasız ve araştırmalarda da
sonuçsuz kalmıştır. Zayıflamaya rastgele bir tesiri olmadığı üzere yararlı
mikroorganizmalarınızı makus etkiliyor. Bu yüzden kendi mikrobiyotanızı ,kendiniz bozmayın.
Teklifim; Dimyata pirince giderken konutta ki bulgurdan olmayın. Sağlıklı bilgilerle ,bilinçli
olmanız dileğiyle.
