Hamile kalmayı planlıyorsanız, hamilelik dönemi başlamadan en az üç ay önce kendinize ve yediklerinize dikkat etmeniz gerekir.
Doğurganlığı arttıran ve yumurtaların döllenmesi için sağlıklı ortamı hazırlayan özellikle B kompleks ve diğer tüm vitaminlerin hamile kalmak isteyen kadınların günlük diyetlerinde yer alması gerekir.
Magnezyum ve çinkodan zengin besinler hamile kalma olasılığını arttırmaktadır. Ceviz, fındık, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler zengin magnezyum kaynaklarındandır. Çinko açısından zengin besinler arasında ise kırmızı et, kümes hayvanları, kabuklu deniz ürünleri, fındık ve süt ürünleri sayılabilir.
Demir depolarının da hamilelik öncesi dolu olması gerekmektedir. Demir kaynakları et, tavuk, balık, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kuru meyvelerdir. Demir bakımından zengin bir öğün hazırladığınızda, meyve suyu gibi bir C vitamini kaynağı da ekleyin. Bu demir emilimini arttıracaktır.
Hamilelik öncesinde kalsiyum depolamak annenin kemik sağlığı açısından önemli. Bu nedenle özellikle süt ve süt ürünleri yemek, yoğurt, peynir, kefir gibi gıdaları kahvaltıda ve ara öğünlerde almaya özen göstermek gerek.
Doğum kontrolü bıraktığınız andan itibaren mutlaka folik asit takviyesi almaya başlamalısınız ve hamileliğinizin 12. haftasına dek devam etmelisiniz. Bunun yanında ıspanak, brokoli gibi koyu yeşil sebzelerde de folik asitin doğal formu folat bulunduğundan bu gıdaları tüketmek gerekir.
Karbonhidratlar basit ve kompleks olarak ikiye ayrılır.Basit karbonhidrat tüketen kadınların kompleks karbonhidrat tüketen kadınlara göre %92 oranında yumurtalarında verimsizlik görülmüştür. Bu nedenle hamilelik şansının artırılabilmesi için tüm basit karbonhidratların tüketimi ise tamamen kaldırılmalıdır.
Protein tüketiminde kaynağa özellikle dikkat edilmelidir.Aşırı hayvansal kaynaklı protein tüketen kadınların %39 oranında yumurtalarında verimsizlik görülmüştür. Protein açısından en iyi seçimler yumurta balık tavuk süt ürünleri kurubaklagiller ve bazı kuruyemişler olacaktır.
Vücut için gerekli yağ asitlerinden olan ve beyin gelişiminde önemli yeri olan Omega-3 için balık tüketimini arttırmalı, haftada iki kez balık tüketilmelidir.
Araştırmacılar kafeinin kadının doğurganlığı üzerinde ters etki yaratma olasılığı olduğunu tespit ettiler. Bu nedenle hamile kalmak isteyen çiftlerin kafeinden tümüyle uzak durmaları tavsiye ediliyor.
Alkol de döllenmenin önünde engel oluşturabilir. Alkol tüketiminin özellikle 30 yaşın üzerindeki kadınlarda döllenmeyi engelleyici etkisi bulunuyor.
Hayvanlarda ve insanlarda merkezi sinir sistemine ilişkin bozukluklarla karakterize bir bakteri olan listeria içerebilecek yiyeceklerden uzak durun. Bu yiyeceklere yumuşak peynirler, etli börek, soğuk etler, hazır salatalar, çiğ veya füme deniz ürünleri gibi favori mezeleriniz ve çiğ yumurta dahildir. Yediğiniz tüm yumurta, et ve balıkların iyice pişirildiğinden emin olun.
Konserve yiyecekler, tuz oranı yüksek yiyecekler, sakatatlar, şarküteri ürünleri, çok yağlı besinler ve kızartmalardan uzak durun.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
