Kafkasların gençlik sırrı, uzun ve sağlıklı ömür iksiri olarak kabul edilen kefir, kış aylarında düşen bağışıklık sisteminin de bir numaralı kalkanı.
İçeriğindeki probiyotikler yani “dost bakteriler” sayesinde bedenin bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olan kefir, sütün kefir taneleriyle mayalandırılması sonucu elde ediliyor. Kefir mayası,beyazımtırak renkte, karnabaharı andırır formda ve çoklukla bezelye yahut fındık büyüklüğünde tanelerden meydana gelmiştir.
Kökeni Kafkas Dağlarında yaşayan topluluklara dayanan ve günümüzde dünyanın pek çok ülkesinde tüketilen kefir kısaca fermente süttür. Kimi kaynaklarda “kefir” adının Türkçe “keyif”ten türetildiği belirtilmektedir. Kefir inek, koyun ve keçi sütünden hazırlanabilir. Fermantasyon sürecinden geçtiği için tadı hafif ekşidir. Sütten farkı “iyi” olarak tabir edilen ve sindirime yardımcı olan bakterilerden süte oranla daha çok içermesi ve kısa müddette bağırsak hareketi sağlamasıdır. Tıpkı vakitte, genel sıhhate katkıda bulunduğu bilinen pek çok vitamin ve mineral açısından epeyce varlıklı bir içecektir.
- Kefirin Yararları Nelerdir?
Sindirime yardımcı olan bakteriler (laktobasiller) bakımından güçlü olan kefir, sindirim sorunu bulunanlar, kabızlık ve hazımsızlık çekenler için ülkü bir içecektir. Sütten farkı, hem daha çok probiyotik içermesi hem de laktoz intoleransı bulunanlar tarafından da tüketilebilmesidir. Bağışıklık sistemini güçlendirir, sindirim sisteminde mevcut bakteri ve mikropların temizlenmesine yardımcı olur, mide ülserine neden olan “helikobakter pilori” isimli bakteriyi öldürür ve antibiyotik özelliği vardır. Kefirde bulunan B12, B1, biotin ve K vitaminleri genel sıhhate katkıda bulunur. Yüksek kalsiyum ve magnezyum içeriği ile kemik sıhhatini korur ve kemik kaybını önlemeye yardımcıdır.
- Kefir ve Bağışıklık Sistemi
Kefirde bulunan kimi bileşenler bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde değerli rol oynamaktadır. Bu nedenle bağışıklık sistemi meselelerinden kaynaklanan çeşitli alerjilere âlâ gelir ve genel olarak iltihaplanmayı önler. Yapılan çalışmalarda kefirde bulunan bakterilerin bedenin alerjik yansılar vermesine neden olan “IgE” üretimini baskıladığı tespit edilmiştir.
Kefirin yararları hakkında yapılan bir başka araştırmaya nazaran, sistemli olarak kefir tüketmek tümör gelişimini önlüyor ve bu özelliği ile kanserin ilerlemesini durdurmak için kullanılabilecek besinler ortasında gösteriliyor.
- Kefirin Besin Değeri
1 bardak kefir yaklaşık 150 kaloridir ve 8 gram yağ, 30 gram kolesterol ve 12 gram karbonhidrat içerir. Protein bakımından epey güçlü olan kefirin 1 bardağı 8-11 gram protein içermektedir.1 bardak kefir içerek günlük A vitamini gereksiniminin %10’ununu, kalsiyum muhtaçlığının %30’unu ve C vitamini gereksiniminin %4’ünü alabilirsiniz. Birebir ölçüde kefir 125 mg sodyum, 350 mg potasyum ve 4 gram şeker içerir.
- Kefirle Yoğurt Ortasında Ne Fark Var?
İkisi de mayalanmış süt ile hazırlanan kefir ve yoğurt görünüş olarak birbirine emsal. Her iki eser ortasındaki fark ise birinin probiyotik üretimine yardımcı olması başkasının kendisinin probiyotik olmasıdır. Yani yoğurt içerdiği bileşenler ile probiyotik üretimine katkıda bulunurken kefir direkt olarak bu mikroorganizmaları içermektedir. Bu özelliği ile sindirim sıkıntılarına daha süratli bir tahlil sunar. Ayrıyeten kefirde “iyi bakteriler” olan bifidobakterler ve laktobasillere ek olarak lactobacillus caucasus, leuconostoc, asetobacter ve streptokok üzere bakteriler bulunmaktadır.
- Nasıl tüketelim ?
Özellikle kanser başta olmak üzere pek çok hastalığa karşı gözetici özelliği olan kefiri günde bir bardak rahatlıkla içebilirsiniz. Meskende mayasından mayalayabileceğiniz üzere marketlerde satılan sade çeşitlerini tercih de edebilirsiniz. Ekşimsi tadı rahatsız ediyorsa sevdiğiniz bir meyve ve 1 çay kaşığı kadar vanilya ile bilenderize ederek rahatlıkla tüketebilirisiniz.. Hatta sabah kahvaltılarınızı bu karışıma 4 yemek kaşığı kadar yulaf ve 10 adet badem ekleyip yapabilirsiniz. Bu karışım bilhassa ramazan ayında olduğumuz şu sıralar uygun bir sahur öğünü alternatifi de olabilir.
