Çağımızın en büyük sorunu obezite olmasına karşın tekrar de kilo alamama ile ilgili meşakkat çekenler de var. Hem de gözardı edilemeyecek ölçüde. kilo alamama sorunu bazen beraberinde seyreden bir ruhsal hastalık yüzünden olabilmekte. Bazen de fizyolojik olarak bedendeki kimi sıkıntılar yüzünden kilo alamama gerçekleşmektedir. Öncelikle sorunun neden kaynaklandığını öğrenmeliyiz ki tahlili bulabilelim. Fizyolojik temelli zayıflık sorunu ile ruhsal temelli zayıflık sorunun tedavi hali büsbütün birbirinden farklıdır. Halk ortasında zayıflamak için söylenen az ye spor yap üzere klişeler kilo almak isteyenler için de yemezsen kilo alamazsın olağan biçiminde tekrarlanır. Artık bu kilo alamama meselesinin içeriğine bir bakalım. Kilo alamıyorsunuz pekala lakin neden ? onu bir tespit edelim mi?
Anoreksia nevroza ya da blumia nevroza yüzünden kilo alamayan kişi sayısı medyanın tesiriyle artış göstermektedir. Değişen hoşluk kriterleri bilhassa genç kızlarımızı ve erkek çocuklarımızı hastalıklı derecede zayıf olmanın daha hoş olduğuna inandırmakta, sonuçta gençlerimiz sıhhatsiz diyetler ve ilaçlarla zayıf olmaya itilmektedir. Daha çocukluk devrinde aslında masumane hislerle kızların ellerine verdiğimiz barby ve cindy bebekler onların vücut algısını zayıflık hoştur istikametinde değiştirmek için birinci adım olmaktadır. Birebir biçimde ken bebekler de erkek çocuklara yetişkin erkek idolü olarak kavratılmaktadır. çocukluktan beri, birinci evvel bebeklerle hoş olmanın nasıl olduğunu başında yanlış şekillendiren çocuk, ergenlik periyodunda ya yediklerini kusarak ( blumia ) ya da daha disiplinli olanlar da az yiyerek (anoreksia) zayıf kalmaya çalışmaktadır. Sonuçta çocuklar, bedenin gereksinimi olan besin öğelerini alamadığı için zayıf olmanın yanı sıra ruhsal, mental, fizyolojik ve hormonal gelişimini de tam olarak tamamlayamazlar. İlerleyen periyotlarda kalıcı olabilen hastalıklara yakalanma riskleri artar. Birinci evvel çocuklara bu açıdan dikkat etmeli ve hoşluk ve sıhhat kavramlarını, sağlıklı beslenmenin neden değerli olduğunu anlatmalıyız. Anoreksia ve blumia ruhsal temelli kilo alamama problemleridir ve tedavisi lakin psikoterapi eşliğinde beslenme tedavisi ile kilo alımı sağlanmasından geçer.
Fizyolojik temelli kilo alamama sıkıntılarından en çok bilineni, troid bezinin çok çalışması sonucu, troid hormonlarının fazla salgılanması ile beden suratının artmasını sağlayan ve hastanın kilo almasına mani olan hipertroidi hastalığıdır. Tek tesiri kilo alamama olmayıp taşikardi, sonluluk, ani öfke nöbetleri ve ilerleyen durumlarda göz küresinin dışarı bombelenmesi ile karakterize bir hastalıktır. Tedavisi bir endokrin uzmanı denetiminde ilaç tedavisi ve beslenme tedavisi ile olur.
Fizyolojik temelli kilo alamama sorunlarından biri de bağırsak parazitidir. Gaitada 3 hafta üst üste parazit yumurtası bakılarak kolay kolay tespit edilebilir. Tedavisi bir dahiliye uzmanı eşliğinde ilaç tedavisi ve beslenme tedavisi ile olur.
Beslenme davranışı bozukluğundan kaynaklanan kilo alamama sorunu ise kalıcı davranış değişikliği ve beslenme tedavisi ile tedavi edilir. Şayet ki iştahsızsanız, sonlanınca ya da üzülünce yemek yiyemiyorsanız, bütün gün işte yahut ağır olduğunuzda yemek yemiyor akşam konuta gelince de çok az yiyip çabucak doyuyorsanız bedeninizin yavaş yavaş gerçek beslenmeye alıştırılması gerekmektedir. Bunun için yeniden size uygun bir beslenme programı diyetisyen tarafından belirlenir ve yavaş yavaş sağlıklı bir formda kilo alımınız gerçekleştirilir.
Duygusal açlık dediğimiz sonlanınca yeme sorununun tam aykırısı duygusal tokluk hissiniz varsa, yani sonlanınca, üzülünce ya da çok sevinince iştahınız kesiliyorsa tekrar bu durumda bir psikoloğa gidip his durumunuzla baş etmenin yanlışsız yollarını öğrenmenizde yarar var.
Tedavi fakat istikrarlı olursa muvaffakiyet sağlanır. Kısa müddette kilo veremeyeceğiniz üzere kısa müddette kilo almayı beklemek de yanlış bir tavırdır. Halk ortasında tatlı ve yağlı besinler yiyerek kilo alımı olacağı niyetini uygularsanız , bu yanlış beslenme sizin öbür hastalıklarla uğraşmanıza sebep olur. Sağlıklı kilo artışı yağ ve kas dokusunun her ikisinden de olmalıdır. Bunu da lakin beden tahlilinizi yaptırarak anlayabilirsiniz. Kilo almak için bol şekerli, bol yağlı ve kolay karbonhidratlardan varlıklı bir beslenme ile lakin istikrarsız yağ dokusu artışı ve diyabet hastalığına sahip olursunuz.
Kilo alma programına başlamadan evvel gerekli kan testlerinizin yapılması gerekir. Çıkan sonuçlara nazaran kilo almanıza mahzur bir durum olup olmadığı anlaşılır. Şayet var ise hekim tedavisi de almanız gerekir. Diyetisyeniniz çıkan kan testi sonuçlarınıza nazaran eksiklik durumunuzun olup olmadığına nazaran, günü kullandığınız saatlere, çalışıp çalışmadığınıza, spor yapıp yapmadığınıza, fiziki olarak hareketli olup olmadığınıza, sevdiğiniz ve sevmediğiniz besinlere, yaşınıza, cinsiyetinize, alışkanlıklarınıza ve sosyo ekonomik durumunuza nazaran bir beslenme programı oluşturacaktır. Bu beslenme programına uyarak sağlıklı bir formda ve sağlıklı bir müddette kilo alımınız gerçekleşecektir.