Obstrüktif uyku apne sendromu, oldukça yaygın bir hastalıktır ve toplumda görülme sıklığı astım, KOAH, Tip 2 diyabet ve koroner arter hastalığı gibi önemli kronik hastalıklar kadar fazladır. Obstrüktif uyku apne sendromu, yetişkin erkeklerin %4’ünde, yetişkin kadınların ise %2’sinde görülen yüksek görülme sıklığına sahip bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hava akımı kısıtlılığı veya kısa süreli durması ile karakterize bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır ve uyku esnasında ara sıra meydana gelen nefes tıkanıklıkları sağlıklı yetişkinlerde oldukça yaygın olarak görülür. Solunum duraklama sıklıklarının saatte 7-10 defadan veya gece boyunca 30’dan fazla meydana gelmesi hastalığın ciddi boyutlarda olduğunu göstermektedir. Eğer sizlerin uyanık kalınması gereken dönemde uyuyakalma, dinlendirici olmayan uyku, insomni veya aşırı yorgunluk, soluk tutma, gürültülü soluma veya boğulma hissiyle uyanma gibi şikayetleri varsa veya eşinizin gürültülü horlama veya soluk durmaları gibi geri bildirimleri oluyorsa bu hastalık için ayrıntılı bir muayene olmayı düşünmelisiniz.
UYKU APNESİNİN KİLO İLE İLİŞKİSİ
Obezite ile beraber boyun çevresinde yağ dokusu artış gösterir. Bu durum üst solunum yolunda daralmaya sebep olur. Boyun çevresinin mezura ile ölçülmesi riskin belirlenmesinde bir göstergedir. Erkeklerde 43 cm, kadınlarda ise 38 cm’in üstü boyun çevresine sahip olan kişilerde obstrüktif uyku apne sendromuna yakalanma riski yüksektir.
Obstrüktif uyku apne sendromu tanısı almış bireylerin en az %70-80’i obezdir. Bununla beraber yapılan araştırmalar beden kütle indeksi 29 kg/m2 üstünde olan bireylerde obstrüktif uyku apne sendromu riskinin normal kilodaki bireylere göre 8-12 kat arasında artabildiğini göstermektedir. Obezite ile obstrüktif uyku apne sendromu arasında yumurta mı tavuktan çıktı tavuk mu yumurtadan çıktı gibi bir ilişki vardır. Yani obstrüktif uyku apne sendromu bireylerin şişmanlamasına neden olabilir. Obstrüktif uyku apne sendromunun yol açtığı uyku eksikliği, aynı zamanda kişilerin şişmanlamasına ve karbonhidrat tüketme isteğinde artışa sebep olur. Ayrıca tokluk hormonu olan leptin seviyesinde azalma ve açlık hormonu olan ghrelin seviyesinde artma görülür.
Vücudun su ihtiyacının yeteri kadar karşılanamaması durumu da horlamanın nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden günlük 2.5litre su tüketimine dikkat edilmelidir.
FAZLA KİLO UYKU APNESİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
Obstrüktif uyku apne sendromu tanısı alan obez bireylerde sağlıklı diyet ve fiziksel aktiviteyle vücut ağırlığının azalması ile obstrüktif uyku apne sendromunda da azalma meydana gelir. Şu anki kilonuzun yalnızca yüzde 5’inden kurtulmak bile horlamada önemli ölçüde azalmaya yardımcı olabilir. Sizin yaşam tarzınıza, hastalık durumunuza ve vücut yağ-kas oranınıza uygun olarak hazırlanan beslenme listeleri ile ideal kilonuza ulaşmanız en doğru olanıdır. Sağlıklı beslenmeye başlayacağınız en temel adımları ise sizinle paylaşıyoruz.
Sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazlarından biri sabah kahvaltısıdır. Gün içindeki ani acıkmaları engellemek açısından öğün atlamamak ve güne kahvaltıyla başlamak önemlidir. Günümüzde tüketimi gittikçe artan basit şeker içeren içecekler hem kalorili alımını arttırırken hem de günlük su tüketim miktarını azaltmaktadır. Suyun yerine içtiğimiz 1 bardak asitli içecek bize fazladan 90 kalori vermektedir. Bu yüzden su ihtiyacınızı asitli içeceklerle veya meyve sularıyla gidermeyin, su için.
Öğün Atlamayın. Gün boyu aç kalmak veya uzun aralıklarla beslenme bir öğünde alacağınız enerjinin artmasına sebep olabilir. Gözünüz açlıktan dönmüş bir şekilde sofraya oturmamaya çalışın, kendinizi çok aç bırakmayın. Basit şekeri hayatınızdan çıkarın. Birçok besine eklediğimiz çay şekeri günlük kalori alımını anlamlı ölçüde arttırmaktadır.2 küp çay şekeri 20 kaloridir. Günde ortalama 2 küp şekerli 5 fincan çay ve 1 kahve içseniz günlük fazladan 120 kalori alıyorsunuz demektir. Bu haftada 840 kalori, ayda 3360 kalori ve yılda 40.320 kalori eder. Yani günde aldığınız fazladan 120 kalori size birinci yılın sonunda ortalama 6 kilo olarak geri gelebilir.
Beyaz ekmek yerine sizi daha tok tutacak tam buğday, çavdar, kepek veya çoklu tahıl içeren ekmekleri tercih edin. Dünya sağlık örgütünün önerilerine göre günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. Beslenmenizde günlük et ve sebze tüketimini dengeleyin. Bir öğün et, balık veya tavuk yiyorsanız diğer önüne zeytinyağlı sebze yemeği koymaya çalışın. Beslenmenizdeki ufak değişiklikler bile kilo kaybetmenizde önemli adımlar olduğunu unutmayın.
ALKOL VE SİGARA
Sigaranın uyku apnesi ile ilişkisi net olarak bilinmemektedir. Fakat sigaranın neden olduğu nefes tıkanıklıklarının obstrüktif uyku apne sendromunu arttırabileceği düşünülmektedir. Alkol ile ilgili yapılan çalışmalarda ise yatmadan önce içilen bir kadeh şarabın bile horlama ve apne sendromunu kötüleştirdiği bulunmuştur. Alkol solunumu baskılama etkisi ile uykuda solunumun kısa süreli durmasına neden olabilmektedir. Yatmadan en az dört saat öncesinde alkol alımı durdurulmalıdır. Bloom ve arkadaşlarının, Arizona’nın Tucson kentinde yaptıkları 2187 kişinin katıldığı çalışmada, erkeklerde ve özelliklede 40-64 yaş arası erkeklerde horlamanın sık görüldüğü bulunmuş. Ayrıca obezitenin, sigara içmenin, akşamları düzenli alkol kullanmanın ve uyku ilacı yada sakinleştirici kullanmanın obstrüktif uyku apnesi için risk olduğu gösterilmiştir. Aynı çalışmada sigaranın bırakılmasının horlama riskini ileri derecede azalttığı belirtilmiştir.
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) tedavisinin yapılmaması ya da aksatılması nedeniyle birçok hastalık gelişebilir. Kardiyovasküler hastalıktan tutun akciğer hastalıkları, nörolojik hastalıklar veya endokrin hastalıklarına kadar farklı pek çok sistem hastalıklarına yol açabilir.
Uyku apne hastalarında tedavi çok önemlidir. Uyku apnesi olan kişilerde sık görülen gündüz uykulu olma hali kaza yapma riskini 7 kat artırmıştır. Bu kişiler trafik, iş ve ev kazaları konusunda daha dikkatli olmalıdır. Özellikle araba kullanan veya mesleği şoförlük olan hastalar tedavilerini aksatmamalı hem kendi canlarını hem de toplumun hayatını riske atmamalıdır.
LAVANTA İLE HORLAMAYI AZALTIN!
Horlayan biriyle aynı yatağı paylaşmak sizin de uyku kalitenizi etkileyebilir. Böyle bir durumda horlayan kişinin yastığına lavanta spreyi sıkmayı deneyebilirsiniz. Yapılan çalışmalar lavantanın rahatlatıcı etkisi ile daha iyi uyumaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. Ayrıca lavanta kokusu ile uyuyan kişilerin sabahları daha yüksek enerjiyle uyandıkları da belirtiliyor. Kaynar suya atılan lavantanın buharını, doğal bir mum veya lavanta yağını deneyebilirsiniz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.