Ramazan Bayramında Beslenme | Diyetisyen Tavsiyesi

Oruç sürecinde açlık süresinin uzun olması, yeme düzeninin değişmesi, öğün sayısının ve sıklığının azalması vücuda yeterli enerji alınamadığı sinyalini vererek enerji tasarrufu yapmak amacıyla metabolizma hızını yavaşlatır ve bu nedenle kişiler oruç sonrası daha hızlı kilo almaya müsait olmaktadır. Bu nedenle Ramazan Orucundan sonra kilo almamak için bayramdaki beslenmeye dikkat edilmesi, bayramı her istediğimizi yeme süreci olarak değil uyum süreci olarak değerlendirmemiz gerekir. Sahur ve iftar olmak üzere yapılan iki-üç öğünlük beslenme düzenini bayram itibari ile az ve sık yeme düzenine çevirerek yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmamız mümkündür.

Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlamak en doğru tercihtir. Hafif bir kahvaltı gün içerisinde hazımsızlık, gaz, şişkinlik gibi rahatsızlıkları yaşamanın önüne geçecektir. Kahvaltıda yağlı salam, sosis, sucuk, börek, poğaca gibi basit karbonhidrat seçenekleri proteinden zengin yumurta, peynir; lif yönünden zengin bol yeşillik, tam buğday ekmeği gibi metabolizma ve sindirim sistemini düzenleyici seçimler yapılmalıdır. Ayrıca iyi çiğneyerek midenin yükü hafifletilmelidir.

Bu bayram ziyaretler gerçekleştiremeyecek, şeker, çikolata, tatlı gibi ikramlar alamayacak olsakta alışkanlıklar gereği geleneksel hazırlıklar tamamlanıp tatlılar hazırlanmış olabilir. Bu besinlerin tüketiminden mümkün olduğunca uzak durmalıdır. Bayram tatlısı olarak şerbetli tatlılar yerine sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmelidir.

Özellikle kalp, diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalığı olan bireylerin tedavilerini olumsuz etkileyecek besinlerin tüketiminde kaçınmaları, bayramda sağlıklı ve doğru beslenmeye daha fazla özen göstermeleri gerekmektedir.

Yeterli ve dengeli beslenme ile sağlığın korunması ve yavaşlayan metabolizmanın hızlandırılması için dört besin grubunda bulunan çeşitli besinlerden 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır.

Evde kaldığımız bu süreçlerde mümkünse öğle öğününde protein yani et grubunu tercih etmeli, akşam yemeği ise daha hafif geçirilmeli sebze ağırlıklı beslenilmelidir. Kızartmalar, yağlı et yemekleri, hamurişleri yerine zeytinyağı ile hazırlanmış yemekler, sebzeli aperatifler tercih edilmeli, yemek pişirme yöntemi olarakta ızgara/fırın/haşlama tarzı pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.

En çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de şüphesiz ki ‘Su’ tüketimidir. Ramazan ayı boyunca su ve sıvı tüketimin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Bunun yanında çay, kahve gibi kafeinli içecekler yerine; bitki çayları, ayran, süt, çorba, sade maden suyu  gibi içecekler tercih edilerek günlük sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır.

Kabızlık problemini önlemek için yeterli sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmelidir. Fiziksel aktivite atlanmamalı mutlaka bir saatlik bir egzersiz yapılmalıdır. Dans edebilir, ip atlayabilir, telefon uygulamalarını kullanarak hareketli zaman geçirebilirsiniz.

Koronavirüs ile mücadele ettiğimiz şu günlerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için vitamin, mineral ve lif içeriği yüksek taze sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır.

Vücudun savunma mekanizmasının doğru işleyebilmesi için yeterli protein alımını sağlayacak besinlerin (et, süt, yoğurt, yumurta vb.) tüketimine özen gösterilmeli, sigara ve alkol kullanımından kaçınılmalıdır.

 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu