Ramazan Geldi! | Diyetisyen Tavsiyesi

Öncelikle oruç tutanlara ve de sahura kalkıp en doğrusunu yapanlara kocaman kucak dolusu merhabalar!Ramazan ayında gün içerisinde bu sene yaklaşık olarak 16 saat aç kalıyoruz ve bir şekilde gereksinim duyulan besin maddelerini almamız şart.

Bunun için de sahura kalkmak ve ramazan da olsa iftar ve sahur arasında öğün sayılarımızı arttırmak çok önemli. Mutlaka iftardan sonrasında sahura kadar ara öğün planı oluşturmalı ve bunlara uygun olarak beslenmeliyiz.

Aslında bir çok kişinin yaptığı hatalar arasında en sık karşılaştığımız problem şu ki ramazan ayında iftar yemeğinde yemeği de suyu da biraz fazla kaçırıyoruz. Ve yine bu sebepten dolayı sahura kadar şişen karnımız bizlere ara öğün imkanı tanımıyor.

Sevgili danışanlarım! “Diyet sağlıklı beslenme planımızdır” diye boş yere söylemiyoruz. Yani bizler eğer yanlış bir şekilde besleniyorsak, hatta bir örnek üzerinden bahsedecek olursak; iftarda çok yemeye, ara öğün yapmamaya, sahura kadar zaten doldurduğumuz midemizi her hangi bir şekilde ara öğüne alıştırmamaya alıştıysak zaten yanlış besleniyoruz demektir. Ve doğru beslenme şekline geçtiğinizde iftarda nasıl az yiyelim hocam diye sormanız çok çok normal oluyor. Beynimizi ve vücudumuzu doğru beslenme şekline alıştırdığımız zaman iftarda çok yeme eğilimimizin de önemli ölçüde azaldığını mutlaka göreceğiz.

Normalde günlük tüketmemiz gereken su miktarı ramazan ayında biraz azalıyor maalesef. Bunun en büyük sebebi de yine yukarda bahsettiğim gibi midemize birden yüklenmek ve midemizde su içecek yerin kalmaması. Bir diğer sebep olarakta ramazan da sofralarımızı süsleyen ve aslında sağlığımızı oldukça tehdit eden “bazı” içecekleri tüketip sıvı ihtiyacımızı karşılıyoruz. Ama aslında su ihtiyacımız olduğu gibi kalıyor.

Bu yüzden mümkün olduğu kadar özellikle de ramazan aylarında sofralarımızı esir alan kola gibi asidik içeriği yüksek ve şeker oranı üst seviyelerde olan içecekleri evlerimizden uzak tutmamız şart. Ve emin olun aslında o tarz içecekler yerine sıvı ihtiyacınızı su ile karşıladığınız zaman vücudunuz o içeceğe gereksimi varmış gibi davranmayı bırakacaktır.

Diğer bir önemli husus ise sahurda nasıl beslenilmesi gerektiği konusunda hala danışanlarımızın aklında soru işaretlerinin kalmış olması. Öncelikle şunu önemle belirtmek gerekir ki sahur demek 16 saatlik bir açlığa başlangıç için hazırlık demektir. Tabii ki işin manevi boyutu daha farklı olarak yorumlanabilir. Sahurda kesinlikle ve kesinlikle protein ağırlıklı gıdaların tüketilmesinin gerekliliğinden bahsetmek istiyorum.

Yani mutlaka; yumurta, peynir, süt ve süt ürünlerine sofralarımızda yer vermemiz gerekiyor ki gün içerisinde kan şekerimizin erkenden düşmesinin önüne geçebilelim. Tabii ki bunun faydası yalnızca kan şekerinin düşmesi açısından değil. Protein açısından zengin besinler bizlerin gün içerisinde biraz daha geç acıkmasını sağlayacak olan çok çok değerli besinlerdir. Örneğin sahur sofranızda mutlaka;

  • Haşlanmış yumurta
  • Ekmek
  • Süt, yoğurt, ayran veya kefir
  • Peynir
  • Zeytin
  • Bolca Su

bulundurmaya özen gösterin. Tabii ki burda yazanlar bir diyet menüsü olarak düşünülmemelidir. Ama en azından öneri olarak tavsiye edebileceğimiz en doğru besin maddeleri diyebiliriz. Ancak bana sorarsanız sahur sofranızda mutlaka yoğurt olsun derim. Ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmeden de uzak durmanızı tavsiye ederim. Yani bal, reçel, pekmez, marmelat, pasta, kek, kurabiye, çikolata gibi gıdaları mümkün olduğu kadar tüketmemeye çalışalım.

Ve lütfen dikkat!

İftarda tıka basa yememek ve iftar ve sahur arasında mutlaka ara öğünlere yer vererek her zaman tavsiye ettiğimiz az az – sık sık ilkesini uygulamak en doğru olanı.

“İyi de hocam ben ramazan da kilo alıyorum!” diyenleri duyar gibiyim. Sizler de tatlılarınızı şerbetlilerinden yağlılarından seçmeyin ve her akşam tatlı yemek zorunda olmadığınızı da bir anlayın bir zahmet.   Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tüketmeye özen gösterin. Ve haftada iki defadan fazlası olmasın lütfen! İftardan sonra da düşük tempolu yürüyüşler yapabilirsiniz. Ve bence yapın da!eren 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu