Bağırsaklarımızda 100 trilyon kadar faydalı ve ziyanlı bakteri bir ortada bulunmaktadır. Faydalı bakteriler besin emilimine yardımcı olurken ziyanlı bakteriler toksin oluşturarak sıhhati bozar. Probiyotikler; sıhhatimize dost olan faydalı bakterilerin sayısını artıran, ziyanlı bakterilerin üremesini engelleyen canlı mikroorganizmalardır. Bilhassa sindirim sistemimizin sistemli çalışmasına yardımcı olurlar. Tıpkı vakitte kolon, mesane kanserine karşı esirgeyici, bağışıklık sistemini güçlendirici ve enfeksiyonu önleyici özelliğe de sahiptirler. Son yıllarda yapılan çalışmalar diyete eklenen probiyotiklerin kilo kaybını da desteklediğini göstermektedir.
Sıhhate dost bakteriler dediğimiz probiyotiklerin en düzgün kaynaklarından biri de kefirdir. Kefir, kökeni Kafkas dağlarına dayanan ve günümüzde yaygın olarak tüketilen sütün mayalanmasıyla oluşan bir süt eseridir.
KEFİRİN YARARLARI NELERDİR ?
1. Yüksek besin kıymetine sahip.
Kefir âlâ seviyede protein içeriğinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, fosfor, magnezyum ve B kümesi vitaminler açısından da uygun bir kaynaktır.
2. Bağışıklığı takviyeler.
Kefirin içerisindeki probiyotik mikroorganizmalar sayesinde bedenin bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve hastalıklara karşı direnç göstermesinde yardımcı olduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Birebir vakitte içerisindeki antimikrobiyal bileşenler sayesinde ziyanlı bakterilerin üremesini de mahzurlar.
3. Kolesterol düşürücü tesire sahip.
Kandaki kolesterolün yüksek olması damar tıkanıklığı, kalp krizi, felç açısından kıymetli bir risk faktörüdür. Kefir kolesterolü bağlayarak kıymetli seviyede kolesterol düşürücü tesir gösterir. Böylece yüksek kolesterolün neden olduğu kalp-damar hastalıklarına karşı da esirgeyicidir.
4. Antioksidan özellik gösterir.
Kefir antioksidan aktivite gösteren birçok bileşen içerir ve tüm bu bileşenler hücreleri oksidatif hasara karşı korur. Böylelikle hücrelerin yaşlanma süreci yavaşlar ve birçok kronik hastalığın ortaya çıkma riski azalır.
5. Kansere karşı kollayıcı özellik gösterir.
Yapılan birçok çalışmada kefirin içerisinde yer alan biyoaktif bileşenlerin kanserli hücre oluşumunu engellediği ya da başlamış olan tümör gelişimini baskıladığını göstermektedir.
6. Tokluk sağlar.
Kefirin yüksek protein içeriğine sahip olması tokluk hissinin oluşmasına da yardımcı olur.
7. Bağırsak florasını düzenler.
Kefirin içerisinde yer alan probiyotikler bağırsaktaki mikroorganizma ortamının düzenlenmesine yardımcı olur. Böylelikle hem sindirimi kolaylaştırır hem de ziyanlı unsurların bağırsaklardan emilerek bedenimize girmesini maniler.
8. Laktoz intoleransı olan bireyler tarafından da tüketilebilir.
Laktoz intoleransı olan bireylerde süt ve süt eserleri tüketimi şişkinlik, gaz, ishal üzere istenmeyen durumlara neden olabilmektedir. Lakin kefirdeki laktoz fermentasyon sırasında laktik aside dönüştürüldüğü için rastgele bir sindirim sorunu yaratmadan rahatlıkla tüketilebilir.
Kefir nasıl mayalanır;
Pastörize edilmiş oda sıcaklığındaki sütün içerisine yeteri kadar (1 litre süte 30-40 g.kefir tanesi) kefir mayası eklenerek karanlık bir yerde 24 saat bekletilir. Bu süreç için kesinlikle cam kavanoz kullanılmalıdır, kefir tanelerine mutlaka metal değdirilmemelidir. Mayalanma müddetinin sonunda metal olmayan bir süzgeçten süzülür. Süzgeçte kalan kefir taneleri pak mümkünse kaynamış soğumuş suyla yıkanıp tekrar süt e konur. Meskende hazırlanan kefirin kullanım müddeti 3 gündür, buzdolabında saklandığında 6-8 güne çıkabilir, marketlerde satılanların raf ömrü uzundur.