Diyetisyen Beyza Yalav ile Tatlı Bir Röportaj

1Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Öncelikle merhabalar.Ben Beyza Yalav. Katip Çelebi Üniveristesi Haziran 2019 mezunuyum.Sonrasında 7-8 aylık bir iş arama dönemim oldu.7-8 ayın sonunda da bariatrik cerrahi diyetisyeni olarak şu anki ofisimde bir diyetsiyenin yanında işe başladım.Onunla birlikte Antalya ve İstanbulda işlemlerimizi gerçekleştirdik, İzmiri merkez ofis olarak kullanıp burada hiçbir işlem yapmadık.Ondan sonraki süreçte 4-5 ay bu işime devam ettim ve daha sonra bu ofisi devralıp kendi ofisimde diyetisyen olarak danışanlarımı kabul etmeye başladım.1 buçuk yıldır da her yaştan,her kesimden danışanlarımız var.

2Sağlıklı beslenme konularına hep ilginiz var mıydı yoksa üniversite sınavı öncesi hangi bölümler iyidir diye değerlendirip ‘diyestisyen’ olmaya mı karar verdiniz?

Açıkçası sınava hazırlanırken tıp ya da diş hekimliği düşünüyordum.Diyetisyenlik kafamda yoktu.Ama beyaz önlük giymek,sağlıkçı olmak hep hayallerim arasındaydı.Sonraki süreçte de üniveriste sınavında istediğimiz sonuçları alamadım.Bir sene de mezun kaldım . İlk sene mf3 44 binden 28 bine çektim.Sonra bana en uygun mesleğin diyetisyenlik olduğuna karar verdim ve iyi ki de bu mesleği seçmişim.Peki öncesinde sağlıklı beslenmeye ilgim var mıydı ? Vardı tabi. Lisede kiloluydum özellikle sınava hazırlanma sürecinde.Ondan sonra bölümü kazanınca üniversiteye de gelince dikkat etmeye başladım.

3Mesleki eğitim alırken yaptığınız stajlardan ve size neler kattığından bahsedebilir misiniz, sizce staj ararken nelere dikkat etmeliyiz ve gönüllü stajları ne zaman yapmalıyız?

Özellikle sağlık alanında staj en önemli kısım bence.Teorikte zaten Katip Çelebi Üniversitesi mükemmel bir okul. Öğrencilerini mezun ederken gerçekten donanımlı bir şekilde mezun ediyor. Bu farkı da mezun olduktan sonra çok net bir şekilde anlıyorsun. Ancak okuldaki teorikle pratik tabi ki çok ayrı. Diyet yazma konusunda okuldakinden bir farkı yok ama pratikte insan her şeyi yaşayarak öğrenince daha kalıcı oluyor. Bir süre sonra insanları ilk gördüğün zaman hemen kafanda bir şeyler şekillenmeye başlıyor.Staj konusuna tekrar dönecek olursak ben stajlarımı İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma hastanesinde, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Ve Cerrahisi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Menemen Toplum Sağlığı Merkezinde ve Narlıdere Huzurevinde yaptım.Staj konusunda gerçekten çok şanslıydım. Ayrıca devlet hastaneleri genelde çok yoğun oluyor.Bu yüzden de çok farklı hastalıklarda beslenme şekilleri görme şansı yakalıyoruz.Maalesef covid sürecindekiler bu süreci yaşayamadı o yüzden çok şanssızlar.Çünkü stajda o zamana kadar ne öğrendiysen pratiğe dökme fırsatın oluyor.Diğer soruna gelecek olursak bence stajlara 3.sınıfın yazında başlamak lazım. 3.sınıfta diyet yazmayı öğrendiğimiz için öğrendiğimiz bilgiyi direkt pratiğe dökebiliriz böylelikle.

4Özel hastanede çalışmak isteyen birinin cvsinde neler önemli, iş arama ve cv hazırlama süreçlerinden bahsedebilir misiniz?

Güzel soru.Her mezun tabi ki bir cv hazırlar.Ben de aynı şekilde hazırlamıştım , görüşmelere de gittim.Orada sorulan soruları hatırladığım kadarıyla sana aktarayım.İlk önce hangi okuldan mezun olduğuna bakıyorlar.Ortalamaya da bakıyorlar ama çok da önemsediklerini düşünmüyorum şahsen.Sosyal medyaya çok önem veriyolar.Çünkü oradan hasta getireceğini, hasta portföyünü geliştireceğini düşünüyorlar.Ki bence de çok haklılar.Günümüzde artık sosyal medya çok büyük bir yer kaplıyor hayatımızda.Oradaki takipçi sayına, içeriklerine dikkat ediyorlar.Ayrıca her sektörde olduğu gibi iş tecrübelerine bakıyorlar.Bekarsan yakın zamanda evlilik yapıp yapmayacağını, evliysen yakın zamanda çocuk düşünüp düşünmediğini soruyolar. Özel sektörde yoğun bir çalışma ortamı olduğu için seninle de sözleşme imzalayacağından geleceğini garantiye almaya çalışıyorlar.

5Sizce pandemi süreci beslenme şekillerini nasıl etkiledi? Gelecek süreç içerisinde ne gibi değişiklikler bekliyorsunuz?

Beslenme çok dinamik bir konu.Bu yüzden de sürekli okumak gerekli.Ben aynı zamanda İzmir Sıcak Gelişmelerde de köşe yazarlığı yapıyorum. Böylece gelişmeleri de yakından takip edebilme imkanım oluyor. Covid süresince de tabi ki çok şey değişti.Covid olan danışanlarımız için beslenme programlarını değiştirip meyve ve sebze ağırlıklı bir program hazırlıyoruz. Bu süreçte vücudun direncinin düşmemesi için bolca vitamine ve mineral takviyesine ihtiyacı var. Kişi de tat ve koku kaybı da olduğu için tuz şeker miktarı tam olarak ayarlanamıyor ve olması gerekenden fazla da atıyor.Bu yüzden de ödem artışları kaçınılmaz oluyor.Bizde çeşitli detoks suları önerip ödemi vücudumuzdan olabildiğince sağlıklı bir şekilde atmaya çalışıyoruz.

6Özellikle Amerika’da yaygınlaşmaya başlayan ve birçok dünya ülkesinde de yayılmaya başlanan; diyet ofisleri, diyet Restoranları, diyet kafeleri vb. yeni girişimlerin açılması konusunda düşünceleriniz nelerdir? Türkiye’de bu girişimlerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Ben bir diyet restaurant veya kafe gördüğüm zaman çok mutlu oluyorum. Türkiye obezite oranı %33 yavaş yavaş bu oran artmaya devam ediyor.O yüzden de günümüzde bu tarz teşvikler beni mutlu ediyor. Bu konuda benimde ilerleyen zamanlarda güzel planlarım var.Benimde hep hayalimdi çünkü . Üniveriste okurkende hep garsonluk baristalık yaptığımdan kahvelere, içeceklere çok hakimim.O dönemde hep bunun hayalini kurmuştum.Bir diyet kafem olsun menüleri biz hazırlayalım .Bakalım.

7Sağlıklı beslenmek sizin için ne ifade ediyor?

Sağlıklı beslenmek doğru besin seçmek tamamen insanın hayatıyla ilişkilidir. Ne yersen osun derler ya tam olarak o. Zaten benim savunduğum sloganda şu şekilde : “Doğru besin seçimi tüm hayatımızı değiştirebilir.” Bu da bizim işimizin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.Çünkü gelen kişinin kilo problemi dışında birçok problemi olabilir.Özgüven eksikliği, psikolojik problemleri olabilir. Bu yüzden psikoloji dersleri de alıyoruz zaten. Yani danışana yaklaşırken çok dikkatli olunması gerek.Ona kilo verdirmek isterken bambaşa bir yere çekebilirsin. Aslında kısaca biz insanların hayatlarını değiştiriyoruz. Sağlıklı beslenmek bu bence; hayatını değiştirmek.

8Sizce mutfağımızdan ayırmamamız gereken besinler nedir ve siz kendi beslenmenizde, market alışverişlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?

Bir evin mutfağında tüm besin gruplarından bulunmalıdır.Yani tek bir besinden ziyade çeşitilik çok önemli. Yemek tabağını oluştururken de her renkten bulunacak şekilde olması gerektiği için de her gruptan az az da olsa bulunması gerek.

9Türk insanının beslenme alışkanlıklarını nasıl buluyorsunuz? Sık yapılan hatalar nelerdir?

Türk mutfağı çok geniş ve çok lezzetli bir mutfak .Kültürümüzde yemek yapmak ve yedirmek çok büyük bir yer tutuyor. Misafiri karşılırken de ne kadar çok çeşit yaparsak o kadar misafirperver olacakmışız gibi hissediyoruz. Ama aslında bu geçmişten gelen adetlerimizden. Misafiri bu şekilde karşılamak yerine 2-3 çeşit yemek hazırlasak da o misafir yine doyacak. Ya da mesela annelerimizin yaptığı günler. Kek,börek,kısır,poğaça,kurabiye ve daha bir çok çeşit karbonhidrat ve türevleri. Artık bunları hayatımızdan çıkarmalıyız.

10Diyet ya da diyetisyen denilince insanların aklına genellikle kilo vermek geliyor ancak kilo alma konusunda da sıkıntı yaşayan pek çok insan var. Sizce bu kişilerde tıpkı kilo vermek isteyenler gibi özel bir diyete girmeli midir?

Diyetistiyen beslenme uzmanıdır.Beslenme bilimini her detayıyla bilen bir kişidir. Ama bizde sanki sadece kilo vermek için diyetisyene gidilir gibi bir algı var.Hayır, sadece kilo vermek isteyenler gelmez. Kilo almak isteyenler, kronik rahatsızlığı olanlar, veganlar, çeşitli gıdalara alerjisi olan insanlar ya da hiçbir problemi olmayıp sadece daha sağlıklı beslenmek için de gelen danışanlarımız da oluyor.Yani demek istediğim diyetsiyene kilo alıp vermekten ziyade daha sağlıklı bir yaşam için gelinmesi gerekir.

11Aralıklı oruç hakkında ne düşünüyorsunuz?Bunu kendi danışanlarınızda da uyguluyor musunuz?

Günümüzde artık bu tarz popüler diyetler mevcut.Ketojenik beslenme, aralıklı oruç, yumurta diyeti, su diyeti gibi daha birçok farklı diyet şekli var sosyal medyada. Evet biz de uyguluyoruz yeri geldiğinde ancak danışana bu diyet önerilirken çok fazla faktöre dikkat edilmesi gerek. Yani öyle sosyal medyada görüp direkt denemek çok da doğru değil. Şeker problemi var mı? Tansiyon problemi var mı? Bunlar varsa zaten uygulayamazsın.Ve bu diyetin süresi de çok önemli. Uzun süreli uygulanabilecek bir diyet değildir bu. Ama en doğru beslenme 3 ana 3 ara öğündür.

12Diyet yaparken mutlaka egzersiz yapmalı mıyız? Egzersiz yapmadan da zayıflamak mümnkün müdür?

Diyet yaparken evet egzersiz yapılmalı.Aslında kişinin ne istediği çok önemli bu konuda. Vücut geliştirmek mi istiyor yoksa sadece kilo vermek mi amacı ona göre yapacağı spor da değişkenlik gösterecektir. Yaptığı spora göre de vücut gereksinimleri değişecek. Burada önemli olan ne spor beslenmesiz ne de beslenme sporsuz olur. Beslenme ve spor birlikte düşünülmelidir.Herkesin diyet yapsa da yapmasa da her gün en az 10 bin adım atması gerek.Asansör varsa da merdiveni kullanmak,toplu taşıma kullanıyorsak bir durak önce veya sonra inip yürümek.Kendi kendimize günlük hayatımızdaki hareketi arttırmalıyız aslında.

13Diyet konularında çok fazla bilgi kirliliği var. İnsanlar internetten gördükleri sağlıksız ve şok diyetleri uygulayabiliyorlar. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Maalesef sayıları çok fazla.Tüm diyetsiyenlerin ve diyetetik öğrencilerinin de bu konuda ses çıkarması çok önemli. Olabildiğince herkese bunu yaymalı, insanları bu konuda bilinçlendirmeliyiz. Beslenme uzmanı olmayan birinden diyet tavsiyeleri almak, internette gördüğümüz şok diyetleri uygulamak, başkasına verilen diyetleri uygulamak aynı şekilde insan sağlığını olumsuz etkiler. Kilo kaybetse de su ve kas kaybeder.Kısa süre sonra kaybettiği kiloyu çok rahat bir şekilde geri alır.

14Görev yaptığınız süre içerisinde sizi keyiflendiren veya aklınızda kalan bir vaka veya olayı bizimle paylaşmak ister misiniz?

Tabii. Mesela diyetisyen olarak en sevdiğim cümle: “Olmayan kıyafetime girdim.” Ben olsam yıllardır giyemediğim bir kıyafete girsem çok mutlu olurdum.Onlar da bu şekilde mutlu olunca ben daha mutlu oluyorum. Onun dışında ailecek diyet yaptığımız danışanlarımızda bizim whatsapp gruplarımız oluyor. Orada güzel muhabbetler dönüyor. Ama aklıma gelen spesifik kişilerden birini anlatacak olursam İlk meslek yıllarımdan Sedat Amcam vardı. Çok tatlı, çok komik birisiydi. 60 yaşında yaşlı beslenmesi yapıyorduk birlikte. Ben ne dersem yanlış anlardı.Mesela ben derdim ki bir kase çorba o salata kasesinde falan içerdi.Ya da bir kare bitter çikolata derdim tüm çikolatayı bir kare olarak anlardı.Sonra tartılırdık derdim ki Sedat Amca hiç kilo verememişiz. O da o zaman biraz anlatırdı bunları. Yemek yemeyi çok severdi. Onu dinlerken çok eğlenirdim. O aklımda kaldı yani.

15Son olarak alanda kendini yetiştirmek isteyen beslenme ve diyetetik öğrencilerine öğrencilik süresince neler yapmasını önerirsiniz?

Öncelikle bu bölümde teorik bilgiler çok önemli.Mesela danışana bitter çikolata veriyosun ama neden bitter çikolata veriyosun işte onu okulda öğreniyosun. Bizim gıda mühendislerinden ayrıldığımız en önemli kısım da bu zaten.Biz besinin içeriğini evet biliyoruz ama biz besinin vücutta ne yaptığıyla daha çok ilgileniyoruz. Ayrıca kronik rahatsızlıkları çok iyi bilmek gerekir.O hastalığın detaylarını günlük kaç doz ilaç aldığını bilmeden o hastaya diyet programı veremezsin. Bunları öğrenmeden mezun olmamak gerek yani. Onun dışında staj kesinlikle çok önemli. Ne kadar farklı ortam ne kadar farklı danışan görürseniz sizin için o kadar faydalı olur. Kongrelere katılmak çok önemli orada verdikleri sertfikalar çok önemli ama sertfikadan daha da önemlisi öğrendiğin bilgiler çok önemli. Üniveriste öğrencilerine güncel bilgileri takip etmelerini de çok öneriyorum. Köşe yazılarınıblog yazılarını kesinlikle takip etmeleliler. Bir diyetisyen ketojenik beslenmeyle ilgili ne düşünüyor mesela .Makalele okumakta çok önemli .Türkçe makale sayısı daha az olduğu için yabancı kaynaklara başvurmamız gerekiyor.Bu yüzden de dil öğrenmek bizim için çok önemli.

Başa dön tuşu