Mevsim geçişlerinde karşılaştığımız ısı değişiklikleri, ödem meseleleri ve ani değişen hava koşulları bedenimizin bağışıklık sistemini zayıflatarak sıhhatimizi olumsuz tarafta etkilemektedir.Özellikle sonbahar-kış devri, teneffüs yolu rahatsızlıkları, astım, alerjik hastalıklar, bulaşıcı hastalıklar üzere birçok rahatsızlığı da beraberinde getirmektedir. Bağışıklık sistemini ayakta tutmak için yeterli bir beslenme çok değerli. Yanlışsız beslenerek bağışıklık sisteminizi koruyabilir hastalıklarla gayret edebiliriz.İşte karşınızda kış aylarının vazgeçilmez besinleri:
Boza
Bilinen en eski Türk içeceklerinden biri olan boza Orta Asya’dan Balkanlar’a yanlışsız geniş bir coğrafya yayıldığı rivayet ediliyor. A, B, C ve E vitaminlerini içeren boza içeriğindeki etkin mayalar ve laktik asit bakterileri sayesinde probiyotik tesir (bağırsak florasını düzenleyici etki) gösteriyor ancak ağır şeker ve güç içeriği nedeniyle dikkatli tüketilmesi gereken bir kış içeceği.Darı, mısır veya pirince su katılarak pişirilen boza, daha sonra süzülür ve mayalandırma süreci ile şeker eklenir. Tahıl kümesinden elde edildiği için B kümesi vitaminlerinden zengindir. Öksürüğe düzgün gelir. Süt yapan özelliği ile gebe bayanlara ve vitamin kaynağı olan atletlere tavsiye edilir.
1 su bardağı boza yaklaşık 250 kaloridir.
Salep
Salep, orkideler ailesinin değişik renkte çiçek açan birkaç tipinin toprak altı yumrularından elde edilen bir toz. Bağışıklığı kuvvetlendiren salep tıpkı vakitte soğuk kış günlerinin vazgeçilmez içeceği. Bilhassa mide rahatsızlıklarında tesirli olan salep hazmı kolaylaştırarak mideyi rahatlatıyor. Beden ısısını dengeliyor. Bronşite âlâ geliyor ancak ağır gücünden ötürü boza üzere dikkatli tüketilmesi gereken bir kış içeceği. Boğaz ağrısı ve öksürüğe uygun gelen salebin içine şeker de eklendiği için tüketimine dikkat etmek gerekir. Salebin içine eklenen tarçın kan şekerini istikrarlar, lezzet verir.1 su bardağı salep yaklaşık 200 kaloridir.
Kestane
Havaların soğuması ile birlikte kış mevsiminin vazgeçilmezi kestane B1, B2 ve C kümesi vitaminleri, potasyum, magnezyum, demir, fosfor açısından varlıklı. Unutmayalım 2 büyük uzunluk yahut 3 orta uzunluk kestane 1 dilim ekmek ile muadil Bu yüzden tüketim ölçüsüne da dikkat etmek gerekiyor. .Kestanenin çok tüketimi hazımsızlık üzere sindirim sorunlarına yol açabilir. Lif bakımından güçlü olan kestane bilhassa ishal periyotlarında de tüketilmemeye itina gösterilmelidir.
Kestane başta nişasta ve çeşitli şekerler olmak üzere yeterli kalitede sindirilebilir lif, protein, düşük oranda yağ, çeşitli mineral unsurlar, B1, B2 ve C vitaminlerini içermektedir.Lif özelliği sayesinde kandaki kolesterol düzeyinin korunmasına yardımcı olur. Doyurucu olduğu kadar da besleyicidir. Deri ve cilt sıhhatine güzel gelir, antioksidan özelliği yüksek olduğundan yara güzelleşmesinde kullanılır. Karaciğere ve mideye yeterli gelen kestane tıpkı vakitte uygun bir potasyum kaynağıdır.Yüksek tansiyon ve şeker hastalığı olan şahıslar dikkatli tüketmelidir. 100 gram yenebilir kestane ortalama olarak 160 kalori güç sağlamaktadır. Kavrulduğu takdirde nem oranı % 20 dolaylarında azalırken, şeker ölçüsü % 25 oranında artmakta ve güç kıymeti 200 kalori olmaktadır.
