Fazla kiloluluk ve obezite birçok kronik hastalıkta risk faktörüdür. İnsülin direnci, glukoz intoleransı, hipertansiyon, koroner kalp hastalığı, inme, teneffüs yolu sorunları kanser çeşidi şişmanlık vb sıhhat sıkıntıları üzere rahatsızlıklar birinci akla gelenlerdir.
Yüksek proteinli diyetin ne olduğuna dair genel fikir yoktur besin sanayisinde toplam gücün proteinden gelen oranı %20’den fazla olduğunda bu terimi kullanılmaktadır. Beden yükü kaybı çalışmalarındaki yüksek proteinli diyetlerde bu oran enerjinin yaklaşık %30’unu oluşturmasını hedeflemektedir. Genelde, protein yüzdesi 15 den 30’a çıkarılarılır.Bu çeşit zayıflama diyetlerinde diyetin toplam güç ölçüsü azaltıldığı için diyetle alınan protein ölçüsü 2 kat artmamaktadır. Düşük karbonhidratlı diyetler karbonhidrat alımı <20g/gün olduğunda keton cisimleri oluşur. Açlıkta karbonhidratlar yerine yağların yakılır ve keton cisimlerinin kanda artmasına, kanın PH’sının düşmesine ve şuur kaybı durumlarına neden olmaktadır. İştah denetimi istikametinden yüksek protein-düşük karbonhidratlı diyetlerin yüksek protein-orta karbonhidratlı diyetlere nazaran üstünlüğünün olmadığı belirtilmektedir. Yüksek proteinli diyetle 4 hafta beslenen bireylerde haftada 1 kg yük kaybı görülmüştür . Sıhhat göstergelerinde olumlu güzelleşmeler görülmektedir. Beden yağ kütlesindeki azalmış yağsız kütlenin korunmuştur. Yüksek proteinli diyetlerin azalan karbonhidrat ölçüsüyle birlikte daha uygun yağ kaybı görülmektedir .fakat bunların kısa müddetli olduğu görülmüştür. Çalışmalara nazaran metaanalizde, yüksek proteinli diyet ile en yüksek kilo kaybı altı ay süren çalışmada 3.7 kg iken 17 aylık çalışmada 1.2 kg bulunmuştur. Yüksek protein diyetinde sekiz çalışmanın ortalama yük kaybı 6.3 kg ve bu standart diyette 5 kg’dır. süratli tartı kaybettiren lakin uzun periyot mümkün riskleri net olarak açıklanamayan diyetler yerine istikrarlı diyet ile yük kaybı daha sağlamdır.
Uzun vadedeki kardiyovasküler ziyanların yük kaybının kısa vadedeki yararlarından daha baskın geldiği belirtilmektedir. karbonhidratın 20 g azalması ve proteinin 5 g artmasıyla kardiyovasküler hastalık riskininin %5 arttığı bulunmuştur.
Düşük karbonhidrat-yüksek proteinli diyetlerde meyve tüketimi azaltıldığı için antioksidan üzerine olumsuz tesirleri olur.k.hidrat ve yağlardan daha uzun periyodik tokluk sağlar.Yüksek protein-düşük karbonhidratlı diyetlerin böbrek sıhhatinde konusunda devam eden tasalar bulunmaktadır fakat bu usul diyetlerin böbreklere olan tesirleriyle ilgili bilinenler epey azdır.
